Arkadaşlar sendikanın açtığı dava ve danıştayın aldığı karara ragmen lise mezunu arkadaşların görevlerine devam etmeleri için bakanlık valiliklere yazı gönderdi..kesin çözüm üretilene kadar lisans mezunu olmayan usta öğreticilerin kadrolu/sözleşmeli ya da bir yönetici nezaretinde bağımsız sınıflarda görevlerine devam etmelerine karar verildi..sendika avukatları bunun doğru bir uygulama olmadığını düşünüyorlar ve açılan davaların kazanılacağı görüşü hakim..dava açmak isteyen arkadaşlarla dava dilekçesi örneğini ve eklerini mail yoluyla paylaşabilirim.

Mezun değilim ama destekliyorum. Bir ingilizce öğretmeni lisans diploması olmadan kamu kurumlarında çalışamıyorsa okulöncesi öğretmenide çalışmasın Bende gönderebilir miyim acaba bilgin var mı?

teşekkürler bilginiz için bu eğitim dönemi bitiyor dileğim gelecek yıllara çalışmasınlar.Lise mezununun öğretmen olması kadar saçma bir uygulamaya yok, o zaman ben de keşke üniversite okumasaydım diyorum,çünkü bende kız meslek lisesi mezunuyum.Öğretmen olmak bu kadar kolaysa her lise mezunu öğretmen olsun o zaman.Eğitimin kalitesini bu kadar düşürmemek gerekir diye düşünüyorum.

arkadaşlar gönderdiğimiz birşey yok ..asliye hukuk ya da idare mahkemelerine bireysel dava açıyoruz..diğer branştan olan arkadaşların da bu dava ile uğraşacaklarını sanmıyorum ama desteğiniz için tşk.ler..dava açmayı düşünen arkadaşlar dilekçe ve ekleri için lütfen iletişime geçelim

selege hocam, siz hangi ildesiniz, dava açmayı düşünmez misiniz? gelecek yıl görevlendirilmemeleri için birşeyler yapmalıyız çünkü biz sessiz kalırken lisans mezunu olmayan arkadaşlar çoktan bakanlığa fax eylemine başladılar..gelecek yılın kontenjanları belirlenmeden bütün illerden birer temsilciyle dava açabilirsek kontenjan artışı mutlaka olacaktır..sendika avukatları birçok konuya baktıkları için bizim bireysel çalışmalarımızın daha faydalı olacağını düşünüyorlar.

bende katılıyorum biz lisans mezunları sessiz kaldık daha doğrusu dilekçe vermek istedik dilekçeler kabul edilmedi.sonuç ne olur bilmem ama tekrar belirtiyorum benim tahminim tabi bunlar bence seneye lise mezunlarını yardımcı abla olarak görevlendirecekler.sınıflarda temizlik yapan çocuklara etkinlikler uygulanırken yardımcı olan kişiler olarak görevlendirilecekler ve umudum bu yönde biz lisans mezunlarınada kadro verecekler birşekilde.birde şu var öğretmenlerin gitmediği bölgelere yardımcı ablaları görevlendirecekler.yani usta öğreticlik kavramının değişik bir versiyonunu oluşturup yardımcı ablalık çıkacak.ama merak ettiğim şu bizler nasıl kadroya kavuşacağız??????????????????

arkadaşlar katılıyorum destekliyorum diyorsunuz bir kişi de çıkıp dilekçe örneğini istemiyor demek ki kimsenin dava açmaya falan niyeti yok..bu sekilde forum sitelerinde destekliyorum katılıyorum diyerek hiçbir yere varamayız..lise mezunları bakanlığa günlerdir fax eylemi yapıyor biz ne yaptık? koca bir HİÇ! dava açarsak en azından lisans mezunu olmayanların bağımsız sınıflarda görevlendirilmesini engellemiş oluruz çünkü bu uygulama yasalara aykırı..bu da usta öğretici görevlendirmeleri yüzünden dolu görünen okulların kadrolarının açılmasına sebep olur..yeni atama döneminde daha çok kadro açılır ve alım artar..açacağınız davanın maddi külfeti de çok çok fazla birşey olmayacaktır..ne kaybederiz ki? en azından her bölgeden sesini yükselten biri olsun! elimiz kolumuz bağlı değil çok şükür..ve sendika gerçekten çok yol aldı..bize devamını getirmek kalıyor..Şimdi destekleyenleri göreyim

bu taşla kafam kırıldı dilekçe örneği alabilirmiyim

geçmiş olsun hocam..zorla güzellik olmaz

* Yürütmenin Durdurulması İstemlidir
(Davalı İdareden Savunma Beklenmeden Tebliğ İşlemlerinin Memur Eliyle Yapılması İstemlidir.)




DANIŞTAY BAŞKANLIĞI’NA SUNULMAK ÜZERE

…………………..ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ BAŞKANLIĞINA


DAVACI:


DAVALI: T.C. Milli Eğitim Bakanlığı
(Okul Öncesi Eğitimi Genel Müdürlüğü)
ANKARA

KONU: Okul Öncesi Eğitimi Genel Müdürlüğünün 15.4.2009 tarihinde valiliklere göndermiş olduğu 020/1145 sayılı, Kadrosuz usta öğreticiler konulu yazının ‘’yüksek öğrenim mezunu olmayan usta öğreticilerin, yönetici ve/veya kadrolu/sözleşmeli bir öğretmen nezaretinde kadrosuz usta öğretici olarak görevlerine devam etmelerine’’ ifadesinin yürütmesinin durdurulması ve iptaline karar verilmesi gerekmektedir.
istemidir.

BİLDİRİM GÜNÜ: 15/04//2009


OLAY VE HUKUKSAL DURUM

Bu düzenlemeler eğitim-öğretim hizmetlerinin niteliğini daha da düşürebilecek, çalışma güvencesinden yoksun kişilerin istihdamına yol açarak eğitim çalışanlarının çalışma barışını bozacak, kadrolu öğretmen olarak atanmak isteyen öğretmen adaylarının atanmalarını kısıtlayacak ve öğretmenlik mesleğini kariyer ve ihtisas mesleği olmaktan uzaklaştıracaktır.
Şöyle ki bu uygulamayla Milli Eğitim Bakanlığı okullara öğretmen atanması yerine usta öğretici görevlendirerek öğretmen açığını giderme çabasındadır, Bakanlık bu uygulamayla 10 derslikli bir anaokulu ya da birden fazla anasınıfı şubeli bir ilköğretim okulunu tek öğretmenle ya da sadece bir yönetici ile tüm anasınıflarını yönetme çabasındadır. Bu uygulama geleceğin teminatı olan çocuklarımızın, eğitim seviyesinin ne olduğuna bakılmaksızın, alanında genel kültür, özel alan eğitimi ve pedagojik formasyon bakımından aranacak nitelikleri mevcut olmayan kişilerin kontrolüne bırakılması anlamına gelmektedir. Bu kişilerin, Türk Milli Eğitim Sistemini Düzenleyen Genel Türk Milli Eğitiminin Amaçları ve Türk Milli Eğitiminin Temel İlkelerini gerçekleştirmede başarısız olacakları gerçektir.


1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu’nun “Öğretmenlik” başlıklı 43/1 maddesinde, öğretmenliğin, Devletin eğitim, öğretim ve bununla ilgili yönetim görevlerini üzerine alan özel bir ihtisas mesleği olduğu, öğretmenlerin bu görevlerini Türk Milli Eğitiminin amaçlarına ve temel ilkelerine uygun olarak ifa etmekle yükümlü oldukları, 4.fıkrasında öğretmenlik mesleğinin, adaylık döneminden sonra öğretmen, uzman öğretmen ve başöğretmen olmak üzere üç kariyer basamağına ayrıldığı, adaylık dönemini başarı ile tamamlayanların mesleğe öğretmen olarak atanacakları, kariyer basamaklarında yükselmenin koşulları hükme bağlanmış, “Öğretmenlerin nitelikleri ve seçimi” başlıklı 45. maddenin 1.fıkrasında ise, öğretmen adaylarında genel kültür, özel alan eğitimi ve pedagojik formasyon bakımından aranacak niteliklerin Milli Eğitim Bakanlığınca tespit olunacağı, anılan maddenin 4.fıkrasında da, hangi derece ve türdeki eğitim, öğretim, teftiş ve yönetim görevlerine hangi seviye ve alanda öğrenim görmüş olanların ne gibi şartlarla seçileceklerinin yönetmelikle düzenleneceği hükmü yer almıştır. 222 sayılı İlköğretim ve Eğitim Yasasının 44.maddesinde de öğretmenlerin yasalarla kendilerine verilen işlerden başka, meslek dışı herhangi bir görevle yükümlü tutulamayacağı belirtilmektedir. Bu hükmün mefhumu muhalifinden öğretmenlik görevinin öğretmen olmayan kişiler dışında yerine getirilmesinin yasal olarak olanaksız olduğu anlaşılmaktadır. 4.3.2006 tarih ve 26098 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmenlerinin Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği’nin “Atama Şartları” başlıklı 6.maddesinde öğretmenliğe ilk defa atanacaklarda aranan koşullar sayılmış ve bu koşullar arasında da öğretmen adayının Kamu Personeli Seçme Sınavında Bakanlıkça belirlenecek taban puan veya üstünde puan alması koşulu da getirilmiştir. Bakanlıkça belirlenen KPSS puanına sahip olan öğretmen adayları puan durumuna göre duyurulan açık kadrolar oranında sıralamaya tabi tutulmaktadır. 119 sayılı Talim ve Terbiye Kurulu kararı da kimlerin öğretmen olabileceğini, öğretmenlerin aylık karşılığı okutabileceği dersleri belirlemiştir. Okul Öncesi Genel Müdürlüğünün 15/4/2009 tarihinde valiliklere göndermiş olduğu 020/1145 sayılı Kadrosuz usta öğreticilerle ilgili yazının ‘’yüksek öğrenim mezunu olmayan usta öğreticilerin yönetici ve/veya kadrolu/sözleşmeli bir öğretmen nezaretinde kadrosuz usta öğretici olarak görevlerine devam etmeleri, Milli Eğitim Temel kanununa aykırıdır, bu nedenle söz konusu yazının yürütmesinin durdurulması gerekmektedir.’’

3797 sayılı Milli Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun ‘’Talim Terbiye kurulu Başkanlığı ‘’ başlıklı 8. maddesinde, Talim Terbiye Kurulu Başkanlığını görev ve yetkileri belirlenmiş anılan maddenin (C) bendinde ‘’Eğitim ve öğretimi geliştirme ve değerlendirme ile ilgili görev ve hizmetleri yürütmek’’ hükmü yer almıştır bu hükmün verdiği yetkiye dayalı olarak düzenlenen 12/07/2004 günlü 119 sayılı Talim Terbiye Kurulu Kararının 7. maddesinde Öğretmen olarak atanacakların gerekli ve yeterli düzeyde genel kültür, özel alan eğitimi ve pedagojik formasyon almaları esastır. Bu eğitim süreçlerinden biri için yeterli kredi almamış olanların öğretmen olarak ataması yapılmaz. Hükmü yer almıştır, anılan karar ekinde yer alan çizelgenin 17.09.2007 tarih ve 155 sayılı TTKK ile değişik 40. sırasında

1. Okul Öncesi Öğretmenliği
2. Ana Okulu Öğretmenliği
3. Çocuk Gelişimi ve Okul Öncesi Eğitimi Öğretmenliği
4. Çocuk Gelişimi ve Eğitimi Öğretmenliği
5. Çocuk Gelişimi ve Eğitimi Bölümü (*)


Okutacağı dersler belirlenmiştir, söz konusu bu hükümler değerlendirildiğinde anaokullarında, anasınıflarında ve özel eğitim okullarında usta öğreticilerin yönetici ve/veya kadrolu/sözleşmeli bir öğretmen nezaretinde kadrosuz usta öğretici olarak görevlerine devam etmeleri mümkün olmamaktadır.

Ayrıca Anaokulları Anasınıflarında, İlk Öğretim Okullarında ve Özel Eğitim Okullarında, Eğitim Öğretim hizmetlerinde çalışan Öğretmen ve Yöneticilerin Alan formasyonlarının Okul Öncesi Öğretmenliği, Ana Okulu Öğretmenliği, Çocuk Gelişimi ve Okul Öncesi Eğitimi Öğretmenliği, Çocuk Gelişimi ve Eğitimi Öğretmenliği, Çocuk Gelişimi ve Eğitimi Bölümü (*) mezunu olmadığı da düşünüldüğünde böyle bir uygulamayı imkansız kılmaktadır
Okul yöneticileri açısından değerlendirildiğinde eğitim yöneticilerin okul yönetimi ile ilgili görevleri olduğundan alan öğretmenliğinden mezun olmadığını alan formasyonları ve alan bilgilerinin olmaması aynı anda ve okul ile ilgili yönetim görevleri yaptığından böyle bir uygulamanın mümkün olmayacağı açıktır.

Diğer öğretmenler açısında değerlendirildiğinde bir öğretmenin aynı anda farklı iki sınıfın gözetimi, denetimi ve sorumluluğunun mümkün olmadığı gibi bazı eğitim kurumlarında da tek anasınıfı olduğu ve bu sınıfın usta öğreticisine alan bilgisi ve formasyonu olmayan kişilerin de nezaret etmesi mümkün değildir.

Danıştay İkinci Dairesinin Esas: 2009/377 Okul öncesi eğitim kurumlarında usta öğretici görevlendirilmesine ilişkin karar içeriğinde öğretmen olmayan kişilere öğretmenlik görev ve sorumluluğu verilemeyeceği gibi öğretmen olarak görevlendirilme koşullarını taşımayan kişilerin bağımsız sınıflarda öğretmenlik görevi yapması da yasal olarak mümkün değildir. Usta öğreticilerin öğretmen görev ve sorumluluğu içinde bağımsız sınıf verilerek değil, ancak bir öğretmen yanında ve onun gözetiminde sınıflarda görevlendirilebilecekleri açıktır.’’ ifadesine yer vermiştir bu ifadelere rağmen İdare, Danıştay kararı sonuçlarını etkisizleştirmek amacına yönelik bir uygulama içindedir.

Yukarda izah olunan yasal mevzuat ve Danıştay karaları göz önüne alındığında Eğitim Öğretim Hizmetleri Açısından Milli Eğitim Bakanlığının resmi web sayfası https://personel.meb.gov.tr/upload/2009-KPSS.pdf sayfasında yer alan öğretmen adaylarını bilgilendirme yazısında Ağustos ayında öğretmen konterjanları açıklanacağından, 100 binden fazla Okul öncesi öğrencisini ve usta öğreticilik görevlendirilmesinden dolayı atanamayan 30 bin Okul öncesi öğretmeni adayını da göz önünde bulundurarak Bakanlığın Okul Öncesi Eğitimi Genel Müdürlüğünün 15.4.2009 tarihinde valiliklere göndermiş olduğu 020/1145 sayılı Kadrosuz usta öğreticilerle ilgili yazının ‘’yüksek öğrenim mezunu olmayan usta öğreticilerin yönetici ve/veya kadrolu/sözleşmeli bir öğretmen nezaretinde kadrosuz usta öğretici olarak görevlerine devam etmelerine’’ ifadesinin yürütmesinin durdurulması ve iptaline karar verilmesi gerekmektedir.

Diğer taraftan iş bu davanın açıldığı gün, tüm il ve ilçelerde kadrosuz usta öğreticilerin görevlerine son verilmemiş olup görevlerine devam etmelerine ilişkin bakanlık yazı göndermiş olup, 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu Madde 27’de bulunan şartlar birlikte gerçekleşmiştir. Bu sebeple Yürütmenin Durdurulmasına dair kararın idareden savunma beklenmeden ve tebliğ işlemlerinin memur eliyle yapılarak karar verilmesi hak ve adalet gereğidir.
Takdir Yüce Mahkemenize ait olmak üzere iş bu dava açılmıştır



SONUÇ VE İSTEM : Yukarıda açıklanan nedenler ve re’ysen mahkemece tespit edilecek sair iptal nedenleri ile telafisi güç zararlar ortaya çıkacağından Bakanlık savunması beklenmeden Okul Öncesi Eğitimi Genel Müdürlüğünün 15.4.2009 tarihinde valiliklere göndermiş olduğu 020/1145 sayılı Kadrosuz usta öğreticiler konulu yazının ‘’yüksek öğrenim mezunu olmayan usta öğreticilerin yönetici ve/veya kadrolu/sözleşmeli bir öğretmen nezaretinde kadrosuz usta öğretici olarak görevlerine devam etmelerine’’ ifadesinin yürütmesinin durdurulması ve iptaline karar verilmesi yargılama giderlerinin idareye yükletilmesine, karar verilmesini, saygılarımla arz ederim.


DAVACI



Ekler:
1-Okul Öncesi Eğitimi Genel Müdürlüğünün valiliklere göndermiş olduğu dava konusu yazı
2-Konu İle İlgili Talim Terbiye Kurulu Kararları
3-Öğretmen adaylarını bilgilendirme yazısı
4-Danıştay İkinci Dairesinin Esas: 2009/377 kararı