yazdıklarınız öğretmenlik mesleğinin davranışlarına yakışmayan türden.üzüldüm..
yazdıklarınız öğretmenlik mesleğinin davranışlarına yakışmayan türden.üzüldüm..
Değerler,neye hangi önceliği vermemizi söyleyen rehberlerdir.
Çocuklarımıza öğrettiğimiz değerler,
Onların vicdanlarının temelini oluşturur.
Kişiliklerine bütünlük verir.
İnsanlara yardım etmesini sağlar.
Kendi ayakları üzerinde durmasına yardımcı olur.
Yanlış ve doğru davranışı birbirinden ayırt etmesini olanaklı kılar.
Ve en önemlisi ,yaşamın mutlu bir yolculuk olmasını sağlar.
COLORADA ÜNİVERSİTESİ GENÇLİK PROGRAMI İLKESİ
MALESEF SAYIN HOCAM ÖĞRETMENLİĞİ HAKKIYLA YAPMAK VAR BİRDE KENDİ ŞAHSİ MESELELERİNİ MESLEĞE KARIŞTIRMAK VAR BEN BUNA KIZIYORUM.MESLEĞE YAKIŞMAMAK KONUSUNA KATILIYORUM.
TARTIŞMA YARATICAK CÜMLELER YAZMAYALIM ARKADAŞLAR...
BİLGİLERİNİZE...
6. yaşımız kutlu olsun!!!
Ögretmen, insan davranislarini ve yeteneklerini gelistiren bir davranis mühendisidir.
10.Yıl
Önce Okul Öncesi
#DİRENKPSS2015
''Daha biz hakkımızı almamışken,siz hangi haktan bahsediyorsunuz? Size çalışmaya başlamadan önce verilen vaat mı var''
Bu cümleler bence tartışmaya çağıran cümlelerdir,yazılalı 2 hafta olmuş,bence daha önce uyarı yapılmalıydı tartışma olmaması için.Bu açıklamanın ardından bir tartışma ortamı olmaması imkansızdır...
konu tartışma boyutuna girdiği için kapatılmıştır..
arkadaşlar lütfen eğitimciye yakışmayan ifadeler kullanmayalım. bu tür konular ne zaman açılsa herkes birbirine verip veriştiriyor. lütfen artık...
konu önemli bir konu olduğu için tekrar açılmıştır. lütfen mesajlarınızdaki üslüplarınıza dikkat edin.
bluecars bunca yıllık emeğin görülmeyip yeterliliğin bir sınava bırakıldığı için, sınava aşırı tepkilisin..ben de aynı şeyi sevemediğim derslere karşı hissediyordum..beni yanlış anlama ama bu kişinin hazırlık sürecinde motivasyonunu fazlasıyla düşüren birşey..böylesine tepkiliyken birşeyler öğrenmek insanın içinden gelmiyor..öğrensem ne olacak bir gün işime yarayacak bir daha hiç..mantığıyla olmuyor..yani en büyük engel kendin oluyorsun bir yerde..böyle bir sınav varsa kazanmak zorundayım diye yaklaş duruma..isyan etme boşver şükret..ücretli de olsa çalışabileceğin bir branşın var..kamu olmuyorsa 10 yıla yakın deneyimin var az değil..senin kendine saygın her zaman olsun..boşver emeğini görmeyen ya da karşılığını vermeyen bakanlık seni kaybedeceğine üzülsün..ilk dönem usta öğreticilik yaptım..kendimden o kadar emindim ki daha ilk yılım olmasına rağmen..çalıştığım süre boyunca müdürümle çok tartıştım..istifamı verirken de nedenini sorduğunda Hüseyin ÇELİK'e tepkiliyim dedim..amaan hocam sen de, mantar gibi usta öğretici kaynıyor,sen bıraksan ne olacak dedi..yerime gelen usta öğreticiyle neler yaşadıklarını anlatmama gerek yok..geçen ay karşılaştığımda seneye kadrolu olarak görmek istiyoruz sizi okulumuzda deyince anladım zaten..güldüm..ayrıldığım gün soruyordunuz..ben bırakınca ne olacağını şimdi anlamış gibisiniz dedim..güldü sadece..yani anlatmak istediğim kadrolu, sözleşmeli, ücretli, usta, vekil, stajer farketmiyor aslında..önemli olan önce vicdanen rahat olabilmen..eve gittiğinde evet bugün de elimden geleni max.düzeyde yaptım diyebilmen..yattığında huzur içinde uyuyabilmen..sağır kurbağanın hikayesini mutlaka biliyorsundur..ama sanırım hatırlatmam da fayda var..sınava bu ruh haliyle girmemelisin
Kurbağanın Hikayesi
Bir zamanlar bir yerlerde kurbağaların yarışı varmış. Hedef en yüksek kuleye ulaşmakmış. Birçok kişi bu yarışı izlemek ve onlara destek vermek için biraraya toplanmışlar. Ve yarış başlamış. Gerçekte insanlar kurbağaların kulenin en tepesine ulaşmalarının mümkün olabileceğine inanmamışlar ve tüm duyulan sözcükler hep aynı olmuş : "Ne acı !!! Hiçbir zaman yapamayacaklar!" Hiçbir zaman yapamayacaklar!" Bütün kurbağalar pes etmeye başlamış, sadece tırmanmaya devam eden bir tanesi kalmış. Seyirciler şöyle haykırıyormuş: "... Ne acı !!! Hiçbir zaman yapamayacaklar!..." Ve kurbağalar yenilgiyi kabul etmişler sadece devam etmekte ısrarlı olan bir kurbağa kalmış. Sonunda tüm kurbağaların gücü tükenmış ve pes etmişler, sadece yalnız kalan ve inanılmaz mücadele gösteren ve kulenin tepesine ulaşmayı başaran o kurbağanın bu inanılmaz mücadelesini ve nasıl başardığını diğerleri bilmek istemişler. İçlerinden bir tanesi ona doğru yaklaşmış ve yarışı nasıl bitirmeyi başardığını sormuş. Ve ne olmuş biliyormusunuz kurbağanın sağır olduğunu farketmişler. o kurbağa ne seyredenleri, ne seyredenlerin negatif konuşmalarını, hayıflanmalarını hiç bişiyi duymamış. Hiçbir zaman, negatif olmak gibi kötü alışkanlıkları olan insanları dinlemeyin..
çünkü onlar kalbinizin en iyi isteklerini çalarlar.! Her zaman duyduğumuz ya da okuduğumuz kelimelerin gücünü kendinize hatırlatın. İşte bu yüzden her zaman pozitif düşünmelisin.
bir de zavallı eşeğin öyküsü var
başlık uygun değil ama tartışma ortamını yumuşatır belki
Günlerden bir gün, köylerden birinde, adamın birinin eşeği, kuyunun birine düşmüş.
Niye düşer, nasıl düşer sormayın. Eşek bu. Düşmüş işte.
Belki kör bir kuyuydu, ağzı tahtayla kapatılmıştı belki, üzerine de
toprak dökülmüştü.
Zamanla tahta çürüdü, zayıfladı, toprakta biten otları yemek isteyen
eşeğin ağırlığını çekemedi ve güm.
Hayvancık saatlerce acı içinde kıvrandı, bağırdı kendi dilinde.
Ayıptır söylemesi, anırdı yani.
Sesini duyan sahibi gelip baktı ki vaziyet kötü.
Zavallı eşeği kuyunun dibinde melul mahzun bakınıyor. Üstelik yaralanmış.
Karşılaştığı bu durumda kendini eşeği kadar zavallı hisseden
adamcağız köylüleri yardıma çağırdı.
Ne yapsak, ne etsek, nasıl çıkarsak soruları havada kaldı.
Sonunda karar verildi ki kurtarmak için çalışmaya değmez.
Tek çare, kuyuyu toprakla örtmek.
Ellerine aldıkları küreklerle etraftan kuyunun içine toprak attılar.
Zavallı hayvan, üzerine gelen toprakları, her seferinde silkinerek dibe döktü.
Ayaklarının altına aldığı toprak sayesinde her an biraz daha yükseldi .
Ve sonunda yukarıya kadar çıkmış oldu. Köylüler ağzı açık bakakaldı.
Hayat, bazen bizim de üzerimize abanır. Ne bazeni, çoğu zaman.
Toz toprakla örtmeye çalışanlar çok olur.
Bunlarla başetmenin tek yolu, yakınıp sızlanmak değil, düşünüp
silkinmek ve kurtulmak, aydınlığa adım atmaktır.
SERTUU ARKADAŞIM İNAN BANA BU VE BUNA BENZER BÜTÜN HİKAYELERİ BİN KERE OKUDUMVE BEN BİŞEYİ KAFAMA TAKARSAM YAPARIM BUNU BİLİYORUM BENİM BURDA ANLATAMADIĞIM BİRÇOK KONU VAR KADROLU ÖĞRETMENDEN YARDIMCIDAN İDAREDEN BİRRRRRRRRRRR SÜRÜ KONU VE SORUN VAR ALLAHÜ TEALAYA HAMDOLSUN İÇİM RAHAT VELİLERİMLE MUTLU BİR ŞEKİLDE EĞİTİM ÖĞRETİM YLINI BİTİRİYORUMBÜTÜN İKİ YÜZLÜ ÜÇÜNCÜ ŞAHISLARA VELİDEN DOSTTA DÜŞMANDA OLMAZ DİYENLERE KARŞILIK VİCDANIM RAHAT VELİLER HAKETMİYOR DEMEDİM ANNELER GÜNÜ PROGRAMIDA YAPTIM YIL SONUDA YAPTIM MEZUNİYET (KEP TÖRENİDE YAPTIM) PİKNİĞEDE GİDECEM.BU İNSANLARIN AMACI ZATEN BU BİZİ YIPRATIP EGOLARINI TATMİN ETMEK BEN ÇOK ŞÜKÜR BURDAYIM VE ELİMDEN GELENİ YAPIYORUM/YAPACAĞIM.TEŞEKKÜRLER BANA GÜZEL PAYLAŞIMLARDA BULUNDUĞUN İÇİN.