BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ TARİHÇESİ
Robert Koleji bir eğitmen, mucit, teknisyen, mimar ve kurucu olan Dr. Cyrus Hamlin ile tanınmış hayırsever ve zengin bir tüccar olan New York'lu Mr. Christopher Rheinlander Robert tarafından İstanbul, Türkiye'de kurulmuştur.
Çok yönlü ve yetenekli bir dahi olan Dr. Cyrus Hamlin, 1839 yılında Türkiye'ye gelmiş ve 1860 yılına kadar erkek öğrencilere seminerler vermiştir. 1856 yılında Kırım Savaşı sırasında Mr. Robert ile tanışmıştır. Mr. Robert'in vapuru İstanbul Limanı'na yanaşırken, görüntüsü insanı cezbeden bir kayık dolusu ekmeği fark etmiştir. Merakı artmış, ve bu ekmeklerin Cyrus Hamlin tarafından Üsküdar civarındaki Selimiye Kışla'sında bulunan yaralı askerlere gönderildiğini öğrenmiş, bu garip tesadüf onların tanışmalarına neden olmuştur. Huguenot neslinden gelen bu iki adamın daha sonraki görüşmeleri, Birleşik Devletler sınırları dışındaki en eski Amerikan Koleji'nin kurulmasına vesile olmuştur.
Mr. Robert finansal yükü üstlenirken, Dr. Hamlin ise Birleşik Devletler'den kaynak sağlayarak Kolej'in kurulumu sorumluluğunu eline almıştır. Bir müfredat programı oluşturulmuş ve Dr. Hamlin öğretim lisanının İngilizce olması konusunda ısrar etmiştir. Yeni kurulan Yönetim Kurulu'nun aldığı kararlar doğrultusunda, Kolej'in kapıları ırk, milliyet, din gözetilmeksizin önyargısızca ve ayrım yapılmadan tüm öğrencilere açık olacaktı. Bunun yanında, Mr. Robert'in isteği doğrultusunda Kolej hiçbir koşulda herhangi bir politik eğilim göstermeyecek ve de hiçbir politik düşünceye dahil olmayacaktı.
Çeşitli alternatifler düşünüldükten sonra, Mr. Hamlin, Kolej'in yeri konusunda düşündüğü en uygun yeri belirledi. Bu yer Ahmet Vefik Paşa'ya ait taşocağı olan bir arsaydı. Aynı taşocağı, İstanbul fethedilmeden hemen önce, 1453 yılında, Boğaz'ın Avrupa Yakasında olan heybetli Rumelihisarı'nın yapımında Fatih Sultan Mehmet tarafından da kullanılmıştı. Bu ocaktan çıkan mavi kireçtaşı Birinci Dünya Savaşı'na kadar inşa edilen bütün Kolej binalarında kullanılmıştır.
Önceleri Ahmet Vefik Paşa arazisini satmak istememiş, fakat daha sonra sultanın elçisi olarak III. Napoleon'un Paris'teki sarayına çağrılınca, anlaşmaya mecbur kalmış ve de 1861 yılında arsasını satmıştır. Ödeme, dönemin Eğitim Bakanlığı'nın verdiği yapım izniyle birlikte en kısa zamanda yapılmalıydı; Padişah'ın fermanı olmadan inşaata başlanamayacağı konusunda da Mr. Hamlin bilgilendirilmişti. Padişah'tan böyle bir iznin alınmasının uzun süreceğinin farkında olan Mr. Hamlin, Yönetim Kurulun'dan bugünkü boş-seminer binasını kiralamıştı. Böylece Robert Kolej, yardımsever Christopher Rheinlander Robert'ten ismini almış, mezunlarına B.A. derecesi verme yetkisi ise bir kararname ile onaylanmıştır. Eylül 1863'te, ilk Başkan Dr. Cyrus Hamlin'le kapılarını öğrencilere açmıştır.
Sonuçta, 4 Haziran 1869'da Padişah izin hükmünü vermiş, ilk binanın köşetaşı yerleştirilmiş ve ismi Hamlin Hall olarak atanmıştır. Dr. Hamlin bizzat inşaatın her detayıyla ilgilenmiştir. Rumelihisarı'nın yapımında kullanılan harcı incelemiş, binayı da ortasında açık bir avlu bulunan eski Türk kervansaray veya hanları gibi dizayn etmiştir. Hamlin Hall 1871 yılında tamamlanmıştır. Tek katlı, geniş bir bina da 1873 yılında Hamlin Hall'ın arka kısmına ilave edilmiş fakat otuz yıl sonra bu bina Washburn Hall yapılırken yıkılmıştır.
Dr. Hamlin, Kolej için bağış ve yardımları artırmaya çalışsa da asla başarılı olamamıştır. 1869'da, 1865-1868 yılları arasında Robert Kolej'de öğretmenlik yapan Dr. Hamlin'in damadı, Dr. George Washburn, Kurul tarafından yönetimi ele almak için İstanbul'a geri gönderildi. Bu Mr. Hamlin'i tedirgin etti çünkü damadıyla olan ilişkileri gittikçe gerginleşiyordu. Dr. Hamlin, Dr. Washburn'ün genişleme ve politikaya dahil olma fikrini onaylamadı. Bununla birlikte, bir kız koleji kurma düşüncesi de Mr. Robert tarafından onaylanmadı. Dr. Hamlin ve Dr. Washburn arasındaki çatışma zamanla öyle büyük bir boyuta geldi ki, 26 Eylül 1873'te, Dr. Hamlin bir daha Türkiye'ye geri gelmemek üzere Birleşik Devletler'e kesin dönüş yaptı. Dr. Washburn henüz Kurul tarafından Mayıs 1872'de müdür yapılmıştı. Dr. Hamlin Mart 1877'de istifasını verdikten sonra, Dr. Washburn 1877'den 1903'teki emekliliğine kadar, Kolej'in ikinci Başkanı olmuştur. Birleşik Devletler'deki çalışmalarına devam eden Dr. Hamlin ise 8 Ağustos 1900'de, seksen dokuz yaşında vefat etmiştir.
Mr. Robert 1878 yılında vefat ettiğinde, Robert Kolej kendi kendini finanse etme durumunda kaldı. Mr. Robert Lookout Mountain'daki arazisinin tümünü, kendine ait bütün diğer arsaların beşte birini Robert Kolej'e miras olarak bıraktı ve bu arsaların satışından elde edilen parayla okula yeniden finansal kaynak sağlanmış oldu.
Kolej arazisi üzerinde ikinci bina 1881 yılında Profesör Alexander Van Milligen tarafından inşa edilen konuttur. Bizans tarihi konusunda uzman olan ve 1878 yılından, öldüğü 1915 yılına kadar öğretmenlik yapan Profesör Alexander Van Milligen, bu evi ölümünden sonra Robert Kolej'in hizmetine gireceği bilinciyle inşa ettirmiştir. Buna rağmen, Bay ve Bayan George G. Huntigton'ın bu evde uzun zaman boyunca yaşamasından dolayı ev Huntington House olarak isimlendirilmiştir. 1986 yılında ev yenilenmiş ve de Heritage (Tarihi) Müzesi'ne çevrilmiştir. Evin son sakini olan Eveline A. Scott tarafından miras bırakılan mobilyalar, kitaplar ve de dokümanlar, bu müzenin çekirdeğini oluşturmaktadır.
1895 yılından, 1919 yılına kadar Yönetim Kurulu Başkanlığı yapan John Steward Kennedy, Kolej'e cömert yardımlarda bulunmuştur. Onun bağışlarıyla, 1891'de Kolej'in başkanı için bir ev inşa edilmiştir. Muhteşem Boğaz manzarası olan bu geniş ev, Kennedy Lodge, 1891 yılından itibaren Washburn'lerle başlayarak 1971 yılında Dr. John Scott'ın ayrılmasına kadar Kolej Başkanlarının ikametgahı olmuştur. Bugün, zemin katı öğretim kadrosu için bir yemek salonu, üst katları misafirhane ve de bodrum katı restorant olarak kullanılmaktadır. Her türlü sosyal etkinlik de burada yapılmaktadır.
Mr. Kennedy aynı zamanda altı profesörün evi ve de Kolej arazisinin çevresinin duvarla çevrilmesi için bağışta bulunmuş, Robert Kolej'e miras olarak bıraktığı 1.500.000$ ise Mühendislik Fakültesi'nin doğu kanadı ile (1912), 1913 yılında inşası tamamlanan yurt-derslik binası olan Anderson Hall'ın, yapımlarında kullanılmıştır.
Dr. Cyrus Hamlin'in oğlu olan Alfred Dwight Foster Hamlin tarafından dizayn edilen ikinci akademik bina 1892 yılında tamamlanmıştır. İlk başta Science Hall olarak adlandırılan binanın ismi, Kolej'e 1872 yılından 1901 yılına kadar doğa tarihi profesörü olarak hizmet eden Albert Long'un ölümünden sonra Albert Long Hall olarak değiştirilmiştir. Bu bina Bayan Van Milligen'in kardeşi olan Bayan Davies tarafından döşenmiştir. Bodrum katta Kimya Bölümü, birinci katta Kütüphane ve Fizik Bölümü ve de üst kat Oditoryum olarak kullanılmıştır. Ayrıca, Mr. Cleveland H. Dodge tarafından bağışlanan ve dünyanın en ünlü beş orgundan biri olan org ise bu katta bulunmaktadır.
Hamlin Hall tamamlanır tamamlanmaz, Hazırlık Bölümü'nün ayrı bir binada yer alması gerektiği anlaşılmıştır. 1898 yazında, Mr. Washburn Birleşik Devletler'e gittiğinde, yeni binanın finansmanını sağlamak konusundaki ilgisini çekmek için New York'lu zengin bir bankacının kızı olan Olivia Eggleston Phelps Stokes'ı ziyaret etmek istemiştir. Ne yazık ki Bayan Stokes Avrupadaydı, ama İstanbul'da Mr. Washburn'ü, Bayan Stokes'ın yeni binanın inşaası için yardıma hazır olduğunu yazan bir mektup bekliyordu. Bu bina 1871 yılında Ahmet Vefik Paşa'dan satın alınan arazinin üzerine inşa edildi ve 1902 yılında ise yerleşilmeye hazırdı. Bayan Stokes'un özel isteği üzerine bina Theodorus Hall (veya Allah'ın armağanı) olarak isimlendirildi. Bugün ise Kız Yurdu olarak kullanılmaktadır.
Aynı zamanda Dodge Jimnastik Salonu da Kampüs'teki taşocağından çıkarılan mavi kireçtaşından inşa edildi. Bu binanın yapımı, 1909'dan 1926'ya kadar Yönetim Kurulu Başkanı olan Cleveland H. Dodge ve babası William H. Dodge tarafından finanse edilmiştir. Uzun yıllar boyunca Avrupa'daki en modern ilk jimnastik salonu olma özelliğini korudu ve de Türkiye'deki tek kapalı koşu pistini barındırdı. 1908 yılında, Türkiye'deki ilk basketbol maçı burada oynanmıştır.
1929 yılında, Bayan Olivia Phelps Stokes aynı zamanda Hazırlık Bölümü öğrencileri için Theodorus Hall'un arkasına inşa edilen jimnastik salonunun da finansmanını sağlamıştır. Bu bina daha sonra erkek yurduna çevrilmiştir.
Bugün İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi olarak kullanılan Washburn Hall, Mr. William E. Dodge'ın dul eşi Mrs. William E. Dodge tarafından finanse edilmiştir. Bu ofis-sınıf binası 1906 yılında tamamlanmış ve de ismini 1903 yılında Başkanlıktan istifa etmiş olan Başkan George Washburn'den almıştır. Diğer bütün binalar gibi Washburn Hall da Birinci Dünya Savaşı'ndan önce inşa edilmiş ve de inşasında kampüste bulunan mavi kireçtaşı kullanılmıştır. Üst katlar, yani beşinci kat ve de dördüncü katın yarısı, bir zamanlar büyük değer taşıyan Doğal Tarih Müzesi'ne (Natural History Museum) ev sahipliği yapmıştır.
Dr. Caleb Frank Gates'in başkanlığı süresinde (1903-1932), ilk tenis kortları yapılmış, Hamlin Hall yenilenmiş, yeni bir ışıklandırma ve ısıtma binası kurulmuş, Ahmet Vefik Paşa'dan yeni arazi satın alınarak üzerine tepeye doğru dolanarak çıkan yol 1913 yılında inşa edilmiş ve deniz kenarındaki yeni giriş, okulun ana giriş kapısı olmuştur.
Anderson Hall veya bugünkü adıyla Fen-Edebiyat Binası da 1913 yılında tamamlanmıştır. Bu yatakhane-sınıf binası, John S. Kennedy tarafından Kolej'e miras olarak bırakılan sermayeyle inşa edilmiş ve de Profesör Charles Anderson'dan sonra onun Kolej'e yaptığı uzun hizmete (1869-1918) istinaden isimlendirilmiştir. Bugün ise derslik-ofis binası olarak kullanılmaktadır.
1903 yılında Gates başkan olunca, Robert Kolej daha fazla genişleme ve de modernleşmeye hazırdı. Gates Türkiye'nin artık kendi mühendislerini yetiştirmesi ve eğitmesi gerektiğini anlamıştı ve John S. Kennedy'den kalan parayla, bir mühendislik okulunun yapımına başlamak istiyordu. 1909 yılında Birleşik Devletler'e giderek, teklif ettiği projenin uygulanması için Kurul'dan onay almayı başardı. Robert Kolej'deki yeni Mühendislik Okulu'na gelip, kurulumuna nezaret etmesi için de ilk önce Makine Mühendisliği Profesörü olan John R. Allen ile anlaştı. Daha sonradan ismi Gates Hall olan, Mühendislik Bina'sının yapımına 1910 yılında başlandı, ama 1912 yılında sadece batı kanadı bitirildi. İlkbaşta U-şeklinde dizayn edilen binanın ilk planından daha sonra vazgeçildi. Balkan Savaşları, I.Dünya Savaşı ve de yeni Türkiye Cumhuriye'tinin kurulması dolayısıyla, bugünkü mevcut binanın yapımı ancak 1931 yılında tamamlanabildi. Dört kat yüksekliğindeki bina tepenin eğimini takip edecek şekilde planlanmıştır, bu yüzden her katın kendine ait ayrı bir girişi bulunmaktadır.
1912 sonbaharında, Mr. Allen'in Birleşik Devletler'e dönme zamanı geldiğinde, Mr. Gates'in yeni Mühendislik Okulu'na dair tüm işleri tamamlaması için doğru insanı bulması gerekiyordu. Bu kişi Lynn Scipio idi, 1912 yılında, 3 yıllık sözleşmeyle işe başladı ama bu süreç 1942 yılına kadar uzadı.
Henrietta Washburn Hall veya bugünkü adıyla Social Hall, Mr. Cleveland H. Dodge tarafından finanse edilmiştir. 1914 yılında tamamlanmış ve ismini Cyrus Hamlin'in kızıyla George Washburn'ün eşi olan Henrietta Loraine Washburn'den almıştır. Şu anda öğrenciler tarafından bir eğlence ve dinlenme merkezi olarak kulllanılan Social Hall, salonlar, klüp odaları, bir tiyatro ve bir kantini içermektedir.
John Sloane Reviri ise 1913-1914 yılları arasında inşa edilmiştir. Kolej'in eski bir kurul üyesi olan William Sloane'nin armağanıdır ve de gene eski bir kurul üyesi olan babasının hatırasına adanmıştır. John Sloane Reviri, birinci katında yataklı hasta ağırlama imkanı, zemin katta ise bir klinik ve personel için iki kat bulunduran 18 yataklı bir hastaneydi. Bugün ise erkek yurdu olarak kullanılmaktadır.
Van Milligen Kütüphanesi 1932 yılında tamamlanmıştır, aynı zamanda da idari personele barınma imkanı sağlamıştır. Türkiyedeki ilk modern kütüphane olduğu söylenir. Alexander Van Milligen 1915 yılında vefat ettiğinde; evini, kütüphanesini ve de bin poundunu, okula bırakmıştır. Bu parayla, Van Milligen Fonu başlatılmış, sonuçta yeni binanın finansı sağlanmıştır. 'Quarry' olarak bilinen alan, yeni binanın yerleşim yeri olarak seçildi ve Profesör Sciopio da planlarını çizdi. Dünyanın bu bölümündeki en güzel Yakın Doğu Koleksiyonu'nu barındırdı. Bugün ise, Boğaziçi Üniversitesi Rektör ve Yardımcı Rektörlerinin ofislerini çevreleyerek yönetim binası olarak kullanılmaktadır. Perkins Hall, bugünkü ismiyle yeni Mühendislik Binası, Profesör Aptullah Kuran tarafından dizayn edilmiştir. Eski bir kurul üyesi olan George W. Perkins'in hatırasına adanan bu bina, Mayıs 1963'te, Kolej'in yüzüncü yıl kutlamaları sırasında törenle hizmete açılmıştır.
1932 yılında Mr. Gates emekli olunca, ciddi finansal kesintiler düşünülmeye başlandı. Robert Kolej ve Amerikan Kız Koleji'nin ikisi birden savaş öncesi Türkiye ekonomisinden ve Birleşik Devletler'deki ekonomik krizden oldukça etkilendi. 1932 yılında, Amerikan Kız Koleji ile birleşmenin ilk adımı olarak Dr. Paul Monroe iki okulun da başkanlığına atandı. Bununla birlikte, belirli akademik mevkiler ve öğretim görevlileri paylaşılarak, ödenen maaşların sayısında kısıntıya gidildi. Bu sebeple, akademik kadronun minimuma indirilmesi ve maaşlarda kesintiye gidilmesi, akademik kayba neden oldu.
Başkan Wright'ın zamanında (1935-1943), Dr. Monroe'nın çabaları sayesinde finansal durum geliştirildi ve de müfredat programı revize edildi. Fakat, Türkiye tarafsızlığını korumasına rağmen, İkinci Dünya Savaşı sona erene kadar birçok problem çözülemedi hatta daha fazla zorluklar yarattı.
1944 yılında, Dr. Black Başkanlığa atandı. Dr. Black'ın yüzleştiği en ana problemler gene finansaldı, Kolej'i iflastan kurtarabilmek için katı ekonomik tedbirler alınması gerekliydi. 1950li yıllarda Kolej'in prestiji arttı ve halkla ilişkilerin en iyi olduğu döneme gelindi. 1955 yılında Dr. Black'in yerine göreve gelen Dr. Ballantine dinamik bir kişiliğe sahipti. Dr. Black'in planları Robert Kolej'i akademik olarak yeniden canlandırmak ve daha iyi finansal ve fiziksel olanaklarla çerçevelenmiş yükseköğrenim programı yaratmak için Akademi'nin İkinci Okulu'nu elimine etmekti.
1958 yılında ise Türk hükümetinden gerekli izni almayı başardı. 1958 yılında, lise mezunu öğrencileri üç okuldan herhangi birine giriş için hazırlayan bir İngilizce Dili Bölümü kuruldu. Buna rağmen; her öğrenciyi eğitmenin bedeli, bu değişiklerle öğretim ücretinin dörtte biri olmasından dolayı, bütçe açığı her yıl fark edilir oranda büyüdü.
1912 yılında kurulan Mühendislik Okulu'na ek olarak , 1959 yılında da İşletme Okulu ve Dil-Bilim Okulu kuruldu.
1961 yılında Mr. Ballantine'nin istifasını, kısa dönemli başkanların başarısı takip etmiştir. Bugünkü Mühendislik Binası olan Perkins Hall, Dr. Malin'in başkanlığı döneminde bitirilmiştir. 1964 yılında Dr. Malin vefat ettiğinde yerine Dr. Simpson başkan olmuştur. Dr. Simpson, Robert Akademi'nin Hisar Kampüsü'nü tamamen yükseköğrenime bırakarak, Arnavutköy'deki kampüse taşınmasını, oradaki Amerikan Kız Kolejiyle karma bir eğitim kurumu oluşturacak şekilde birleşmesini önermiştir. Dr. Simpson, 1967 yılında sağlık problemleri yüzünden görevini bırakmak zorunda kalmıştır. 1968 yılında ise başkanlık görevine onun yerine Dr. Everton gelmiştir.
Mart 1971'de Dr. Everton, Robert Kolej'in üzerine herhangi bir kampüs üzerinde bağımsız bir üniversitenin kurulması için Türk hükümetini teşvik eden önergenin 26 Ocak 1971'de Yönetim Kurulu tarafından kabul edildiğini açıkladı. Birleşme 1971 yazında sonuçlandırıldı. Binaları, kütüphanesi, laboratuarları, tüm imkanları ve personeliyle 118 dönümlük bugünün Güney Kampüsü 10 Eylül 1971'de tamamen Türk hükümetinin üzerine geçmiştir. Boğaziçi Üniversitesi, yüz yılı aşkın bir süredir Robert Koleji'nin kampüsü olan alana resmi olarak kurulmuştur.
Robert Kolej mezunu olan Prof. Dr. Aptullah Kuran, Üniversite'nin ilk rektörü olmuştur (1971-1979). Prof. Dr. Kuran'ın yerini önce Prof. Dr. Semih Tezcan devralmış (1979-1981) daha sonra da Prof. Dr. Ergün Toğrol rektör olmuştur (1981-1992). 1992'de Robert Kolej mezunu olan Prof. Dr. Üstün Ergüder Boğaziçi Üniversitesi tarafından rektör olarak seçilmiş, 2000 yılında da görevini Prof. Dr. Sabih Tansal'a bırakmıştır.
Üniversite hem fiziksel hem de akademik olarak genişlemeye devam etmiştir. Üniversiteye bir fakülte ve yüksek lisans programları sunan altı enstitü eklenmiştir. Üniversitenin eğitim binaları çoğunlukla Güney Kampüs'te yer almaktadır. Tarihi binaları, boğaz manzarası ve doğu sınırını oluşturan Rumeli Hisary ile bu kampüs eşsiz bir atmosfere sahiptir. Ana Kütüphanenin, Fen ve Mühendislik Laboratuvarları Binasının, Eğitim Fakültesinin, Erkek Yurdu II'nin, Kız Yurdu II'nin ve de Eğitim Teknolojileri Binası'nın tamamlanmasıyla Kuzey Kampüs bugünkü yüksek değerine ulaşmıştır. İçinde rasathaneyi barındıran Kandilli Kampüsü 1982'de, Hisar Kampüs ise 1989'da Üniversite bünyesine dahil olmuştur. Üniversite şu anda, Uçaksavar Kampüsü'nde, personel için lojmanlar, öğrenciler için yurtlar ve de büyük bir spor kompleksi barındırmaktadır. Bu kampüs aynı zamanda Türkiye'nin en gelişmiş öğrenci yurt kompleksi olan 'Superdorm'u barındırmaktadır. Sarıtepe Kampüsü olarak adlandırılan, Karadeniz sahili üzerindeki Kilyos yakınındaki dinlenme yeri 1985 yılında kazanılmış, ve inşası tamamlanarak faaliyete geçmiştir.
Sonuç olarak şunu rahatça ifade etmek gerekir ki Robert Kolej'in kusursuz akademik gelenekleri, artan kampüs olanakları ve nüfusuyla, bugünkü Bogaziçi Üniversitesi'nin çekirdeğini oluşturmuştur
ALINTI