AÇIK ÖĞRETİM FAKÜLTESİ OKUL ÖNCESİ ÖĞRETMENLİĞİ’ ÖĞRENCİLERİ OLARAK BİZLER HAKLARIMIZ İÇİN SAVAŞIMIMIZI SÜRDÜRÜYORUZ!

Biz şu an okuduğumuz ‘Açık öğretim Fakültesi Okul Öncesi Öğretmenliği’ne, ÖSS sınavıyla ve saptanmış bir puanla girdik. Buna karşılık, Çocuk Gelişimi Ön Lisans Mezunları, Sınavsız Geçişle ‘Lisans’ tamamlatılarak bizlerle aynı statüye getirilmek istenmektedir. Böyle bir haksızlığa (çocuklarımız açısından da sakıncalı olup) göz yummak mümkün değildir.

Büyük bir çoğunluğu sınavsız, bir kısmı da çok düşük puanlarla yerleştirilen ‘Çocuk Gelişimciler’ (meslek lisesi mezunu, 2 yıllık puansız ön lisans mezunları) sizler de takdir edersiniz ki bu durum çocuk eğitimi (ki bu eğitim temel bir eğitimdir.) açısından pek vahim bir tablo sergileyecektir. Sınavsız geçiş öğrencileri Yüksek Öğretim Kurumunun (YÖK) da belirttiği gibi, ‘yeterli bilgi, donanım ve beceri’ye sahip değildirler.


Bizler, Milli Eğitim Bakanlığı Okul Öncesi Eğitimi Genel Müdürlüğünün olumsuz çalışmalarıyla karşı karşıya kalmaktayız. Çünkü bu bölüme ‘Çocuk Gelişimciler’i sınavsız, (sınırsız) kontenjansız almayı düşünmektedirler. Biz tüm Okul Öncesi Öğretmenliği eğitimi alan öğrenciler olarak bu uygulamayı kınıyoruz.



Bölümümüze çocuklarımızın geleceği açısından, (zorunlu olduğunu düşündüğümüz, gerekli) planlama yapılarak nitelikli öğrenciler alınmalıdır. Öğretmenlik (hele de okul öncesi öğretmenliği) hiçbir şekilde piyasaya insan yetiştiren bir bölüm olmamalıdır. İçinde bulunmuş olduğumuz (Okul Öncesi Eğitim Öğretmenliği) bölümü İktisat ve İşletme bölümleri ile kıyaslanmamalıdır.



Bizler, Ön Lisans Mezunu ‘Çocuk Gelişimciler’in yeterli bir eğitime tabi tutulmasını savunuyoruz. Çünkü sınavsız, kontenjansız yerleştirilecek öğrencilerin, çocuklarımızın geleceği açısından, gerekli yeterliliğe sahip olmadıklarını, (Okul Öncesi Bölümü’nde okuyan öğrenciler olarak bizler) çok iyi bilmekteyiz.



Yaygın ve Örgün Okul Öncesi Öğretmenliği eğitimi alan öğrenciler olarak (bu büyük haksızlığın önlenmesi bakımından) isteğimiz, Milli Eğitim Bakanlığının (MEB) sınavsız, (sınırsız) kontenjansız bir şekilde Okul Öncesi Öğretmenliği Bölümüne Ön Lisans Mezunu ‘Çocuk Gelişimciler’ (öğrenci) alma fikrinden vazgeçmeleridir.

Okul Öncesi Eğitimi Okullaşma Oranını artırmak isteniyorsa üniversitelerin Okul Öncesi Eğitimi bölümleri arttırılarak (niceliği) öğrenci sayısı fazlalaştırılmalıdır.



MEB' Okul Öncesi Eğitim Genel Müdürlüğünün yaklaşımı yoz bir zihniyete hizmet etmektedir. Bize göre de hiç bir işe yaramayacaktır. Yüksek Öğretim Kurumu ve Milli Eğitim Bakanlığı Okul Öncesi Eğitimi Birimi, bu uygulamayı başlatırsa, bizler mağdurlar olarak bireysel dava açacağımızı bildiririz.



Eğitim hakkımızın ve mağduriyetimizin önlenmesi, herkesin eğitimine eşit şartlarda devamını savunuyoruz.



Tüm ilgililere saygı ile duyururuz!





‘AÇIK ÖĞRETİM FAKÜLTESİ OKUL ÖNCESİ ÖĞRETMENLİĞİ’ ÖĞRENCİLERİ


--------------------------------------------------------------------------------
From: [email protected]
To: [email protected]
Subject:
Date: Wed, 3 Feb 2010 23:13:23 +0200

Arkadaşlar biraz önce fakültemizden hocamla telefonda görüştüm.bize çok büyük destek verdiğini böyle bir haksızlık karşısında mağduriyetimizin büyük olduğunu ve konuyla alakalı hertürlü girişimde bulunmamız gerektiğini söyledi.''bundan yıllar önce biz aöf okul önc...esi öğretmenliği bölümüne sadece aöf okul öncesi önlisans diplomasını alanlara lisans eğitimlerini tamamlayabilmeleri için hak vermiştik ancak bu yıl 2 yıllık çocuk gelişimi mezunlarının yöke aöf ye ve milli eğitim yoğun baskıları söz konusudur,yıllardır aynı talep içerisindeydiler ancak bu yıl gerek yürüyüş gerek basın toplantıları ve dilekçeleriyle hak talep etmek istiyorlar bizler aöf olarak ve ben şahsi fikirlerim gereği yıllardır bu gibi taleplerde bulunan insanlara,sizin nasıl ve ne şartlarda bu bölümü kazandığınızı ve bu isteklerinin mümkün olamayacağı yönünde görüşmeler yaptım fakat bu iş bizim kişisel fikirlerimizle olacak birşey değildir bu karar yök ve milli eğitimin ortaklaşa alacağı bir karardır öyle bir karar çıkarsa bizler ne kadar karşıda çıksak bu kararı uygulamak zorundayız.sizler susmayın bölümünüze sahip çıkın yöke milli eğitime dilekçeler yazarak bu büyük haksızlığı anlatın.çoğunluk olarak hareket ederseniz sizi dinlemek zorundalar yapmanız gereken şey arkadaşlarınızı bilgilendirerek ortaklaşa hareket etmenizdir.eğer böyle bir karar çıkarsa binlerce bilgisiz emekten uzak haksız geçiş yaparak lisans dip alan kişilerle kpss ye girecek ve ayn kurumlarda mesai arkadaşlığı yapacaksınız.bu büyük haksızlık karşısında susmayınız''dedi.

--------------------------------------------------------------------------------
Windows Live Hotmail: Arkadaşlarınız Facebook'taki güncellemelerinizi doğrudan Hotmail®'den görür.

--------------------------------------------------------------------------------
Yanıtla
Tümünü yanıtla
İlet
Yeni
|
Sil
Gereksiz
Gereksiz değil
|




Hesap
Görüşleriniz

Aynı konuyu tam 9 kez açmış olduğunuz için,8 tanesini siliyorum,bilginize..

Aöf lüler de örgün eğitim gören öğretmenlere göre eksiği olan kişilerdir diyebiliriz o zaman.Var mı böyle bir şey, üniversite belli bilgileri verir.Öğretmen yaşam boyu kendini geliştirmelidir.Birbirinizle nedir bu savaşmanız anlamıyorum, bunun yerine işbirliği lazım bizlere.Aöf'ten mezunum, 2 yıllık ç.gelişimciden üstünüm diye bir şey yok.Örgün eğitim mezunları da sizden üstün demektir bu çıkarımın sonucu o zaman.

hocam üniveristedeki hocayla konuştum dyorsunuz size ne dediler kesin böyle birşey varmı dediler kontenjan sınırı varmı yokmu ne dediler lütfen söylermisiniz

Bizler bu bölümü yüksek puanlarla kazanmamıza rağmen şuan verdiğimiz onca emek heba edilmek üzeredir eğerki yök ve milli eğitim önlisans çocuk gelişimi mezunlarını sınavsız ve kontenjansız aöf okul öncesi öğretmenliği bölümüne direk 3.sınıftan başlayabilme hakkı tanırsa bizler mağdur edileceğiz...bu durum karşısında susmak olası değildir nasıl ki bizler ve örgün öğretimde okuyan diğer arkadaşlarımız gecemizi gündüzümüze katarak emek verip geldiysek bu günlere önlisanslılarında aynı özveride bulunması gerekir bizler nitelikli ve kaliteli bir eğitimden söz ediyorsak önceliğimiz nitelikli öğretmen olabilmektir.bunu önemsemeyen her kurum yoz bir sisteme öğretmen yetiştiriyor demektir...lütfen bu haksızlığa sessiz kalmayalım arkadaşlar.

hocam bende yıllarca aöf ve usta öğreticiler durumunu kendimize bir haksızlık olarak gördüm,her yerde bunu duyurmaya çalıştım etrafımda...kişisel olarak elden bişey gelmiyor ensonunda eğitim-sen bize destek verdi ve ustaöğreticilik kalktı.dediğim gibi bu durumu kişisel değil sendikalara duyurarak bişeyler elde edebilirsiniz.