Mareşal Mustafa Fevzi Çakmak, o zamanki adı İstiklâl Harbi olan Türk Kurtuluş Savaşı’na katılmış ünlü bir komutan, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin temellerinin atılışında önemli payı bulunan büyük bir askerdir. Fevzi Çakmak, Atatürk ve İnönü dönemlerinin ünlü Genelkurmay Başkanı’dır. Babası, Çakmakoğulları soyundan Topçu Albayı Ali Bey, annesi Bulgaristan’ın Varna Müftüsü Hacı Bekir Efendi’nin kızı Hasene Hanım’dır.

Fevzi Çakmak’ın Okul Hayatı

fevzi_cakmak12 Ocak 1876’da, İstanbul’da Cihangir Mahallesi’nde dünyaya gelen Mustafa Fevzi, beş yaşındayken babasının görevli bulunduğu, Boğaziçi’nde Rumelikavağı’ndaki mahalle mektebinde ilk eğitimine başladı. Buradan, komşu mahalledeki Sarıyer Hayriye Mektebi’ne geçti. Babası Selânik’e atanınca tahsiline bu şehirde devam etti. Selânik’e gittikleri zaman 10 yaşındaydı. Selanik Rüştiye Mektebi’nde bir yıl okuduktan sonra tekrar İstanbul’a döndüler.

1887’de, İstanbul Soğuk çeşme Askeri Rüştiyesi ‘ne yazıldı. Gülhane Parkı Kapısı karşısındaki bu mektepten 1890 yılında Çengelköy Kuleli Askerî Lisesi’ne (İdadisi) geçti. Bu yıllarda dedesi Hacı Bekir Efendi’den Arapça ve Farsça dersleri alıyordu. İntizamlı ve çalışkan bir öğrenciydi. 1893’te Kuleli Askerî Lisesi’ni bitirip İstanbul’da bulunan Harbiye Mektebi’ne girdi. Buradan mezun olduktan sonra Erkânı Harbiye Mektebi’ne (Kurmay Subay Okulu = Harp Akademisi) girdi. 22 yaşındayken, 1898 yılında Erkânı Harbiye Mektebi’ni tamamladı.

Mustafa Fevzi Efendi, stajını bitirdikten sonra Türk Ordusu’nda ilk görevine 11 Nisan 1899’da, bugünkü Yugoslavya sınırları içinde kalan Mitroviça kentinde başladı.

Fevzi Çakmak Ordu Saflarında

Mitroviça’daki tümenin kurmay başkanı olmuştu. 1901 yılında Kıdemli Yüzbaşı (Kolağası), 1902’de Binbaşı oldu. 1908’de, yine Yugoslavya’daki Taşlıca Şehrinin mutasarrıf ve Komutanlığını, 1910’da Mürettep Kosova Kolordusu Kurmay Başkanlığını yaptı. Aynı yıl yarbaylığa yükseldi. 1911’de Genelkurmay Başkanlığı 5’inci Şube Müdürlüğüne atandı. İtalya’ya karşı Batı kümeliyi savunmak üzere örgütlenen Batı Ordusu Kurmay Başkanı olarak 6 Ekim 1911’de İkinci Ordu Müfettişliği emrine verildi. 9 Mayıs 1912’de, Arnavutluk ve Rumeli’nin ıslahı için, Dahiliye Nazırı (İçişleri Bakanı) Hacı Adil Bey başkanlığında toplanan kurulda görev aldı.

Balkan Savaşı seferberliğinin başlangıcında, 29 Eylül 1912’de Vardar Ordusu Kumandanlığı Harekat Şubesi Müdürlüğü’ne atandı. 1913 yılında, Albay rütbesiyle İkinci Nizamiye Tümeni Kumandanlığı’na getirildi. 1915’te Çanakkale Cephesinde, geçici olarak, Anafar-talar Grubu Kumandanı oldu. Başarılı hizmetlerinden ötürü çeşitli savaş, liyakat ve imtiyaz madalyaları ve nişanları aldı.

Çanakkale Harekatı bitince 1916’da Doğu Cephesinde İkinci Kafkas Kolordusu Kumandanlığına gönderildi. 1917’de Diyarbakır İkinci Ordu Kumandanı, sonra Filistin Yedinci Ordu Kumandanı oldu. Sina savaşlarındaki hizmetleri sonunda nişan ve sefer kıdemi alarak (Ferikliğe (Korgeneral) yükseldi. 1918’de İstanbul’daki Genelkurmay Başkanlığı Karargahına tayin edildi.

BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞINDAN SONRA

Birinci Dünya Savaş’ından yenik çıkan Osmanlı İmparatorluğu çökmüş, Türk aydınları Mütareke (Ateş-kes) döneminde yeni bir savaşın hazırlığına başlamıştı. Atatürk, bu sıralarda Suriye Cephesinden İstanbul’a gelmiş, arkadaşlarıyla kurtuluş çareleri aramaktaydı.

Fevzi Paşa, Cevdet Paşa’yla Mustafa Kemal Paşayı Beykoz’daki evine davet etti. Yaptıkları gizli görüşmede, Doğu Anadolu’da bir direnç merkezi kurulmasına ve bu merkezin zamanla Batı Anadolu’ya kaydırılmasına, düşmanla çarpışmaya karar verdiler. Kuvvayı Milliye (Ulusal Kuvvetlerinin ilk çekirdeği bu toplantıda oluşturuldu.