REŞAT NURİ GÜNTEKİN’İN HAYATI, ESERLERİ/KİTAPLARI



Büyük Türk romancısı (1889-1956). İstanbul'da doğdu. Mahalle okulunda, Galatasaray Lisesi'nde ve İzmir Fransız Okulu'nda okudu. Darülfünun (üniversite) Edebiyat Fakültesi'ni bitirdi (1912). İki yıl Bursa Lisesi'nde, sonra 1931'e kadar İstanbul'da Vefa, İstanbul, Çamlıca, Kabataş, Galatasaray ve Erenköy liselerinde edebiyat öğretmenliği yaptı.



Bir süre de Millî Eğitim Bakanlığı müfettişliği yaptıktan sonra (1931-1938) Çanakkale milletvekili olarak Meclis'e girdi. Dönemi sona erince yeniden müfettişliğe döndü ve Paris Öğrenci müfettişliğine atandı. 1954 yılında emekli oluncaya kadar bu görevde kaldı. İki yıl sonra hastalanarak tedavi için gittiği Londra'da öldü.



Sanatı



Reşat Nuri 1922 yılında yayımladığı Çalıkuşu romanıyla üne kavuştu. Ama ona gelinceye kadar çoğu takma adlar altında olmak üzere birçok hikâye ve bir-iki roman yazıp yayımlamıştı. Çalıkuşu uzun süre genç kuşağın elinden düşmeyen bir roman oldu. Türkiye'de bundan önceki romanların hemen hepsi batı romantizminin kötü bir kopyası idi. Reşat Nuri gerçekçi bir yol tuttu. Çalıkuşu'nda, bir İstanbul kızının, Anadolu'nun çeşitli köy ve kentlerinde başından geçenleri gerçekçi bir dille anlatıyordu.



Güntekin daha sonra, duygusal yönü ağır basan öteki büyük romanlarını yazdı (Dudaktan Kalbe, Akşam Güneşi). Bunları, toplumsal yönü ağır basan romanlar izledi (Yeşil Gece, Yaprak Dökümü, Miskinler Tekkesi). Anadolu kent ve kasabalarını, oradaki yaşamı, halktan insan tiplerini konu edinmeğe özen gösteriyordu.



Reşat Nuri'nin eserlerinde toplumsal olaylar ve duygusal yönler ağır basar, ama mizah da vardır. Bir ara Mahmut Yesari ile birlikte Kelebek adlı bir mizah dergisi bile çıkarmıştı (1923-1924).



Reşat Nuri Güntekin'in gerçekçiliği ve Anadolu'nun uzak köşelerine kadar uzanması bir rastlantı değildir. O, Cumhuriyet'in bir sanatçısı olarak bunu bilinçli olarak yapıyordu. Yazdığı Anadolu Notları (1936, 1966) bunu açıkça göstermektedir.



Güntekin ve Tiyatro



Reşat Nuri Güntekin, tiyatro alanına da katkısı olan bir yazardır. Onda tiyatro sevgisi, çocukluk yıllarında seyrettiği Karagöz ve ortaoyununun etkisiyle uyanmıştı. Güntekin'in, irili-ufaklı 100'den çok tiyatro eseri vardır. Yazarlığının ilk yıllarında yazdığı Hançer, Eski Rüya, Taş Parçası gibi oyunlar Dârülbedayi'de sahnelenmiştir. Daha sonra Hülleci, Balıkesir Muhasebecisi, Tanrı Dağı Ziyafeti, Bu Gece Başka Gece gibi oyunlarını yazdı ve kimi romanlarını da oyunlaştırdı: Eski Şarkı, Yaprak Dökümü.



Çalıkuşu



Öksüz kalarak teyzesinin yanma sığınan küçük Feride Fransız Okulu'nda okur. Yaramaz olduğu için arkadaşları ona «Çalıkuşu» adını takarlar. Yazları, teyzesinin Erenköy'deki köşkünde geçirir ve bu sırada teyzesinin oğlu Kâmuran'la birbirlerini severler, evlenmeğe karar verirler. Düğün günü, bilinmeyen birisi, evleneceği adamın başka kadınla ilişkisi olduğunu bildiren bir mektup gönderir. Feride düğünü bırakıp kaçar.



Önce Bursa'nın Zeyniler köyünde, sonra Çanakkale'de ve Kuşadası'nda öğretmenlik yapar. Her gittiği yerde güzelliği başına dert açar. Aşık olup kendisini rahatsız edenlerden kurtulmak için durmadan yer değiştirir. Son gittiği yerde, kendisini koruyan iyi kalpli yaşlı bir hekimle, Hayrullah Bey'le evlenir. Ama bu, sözde bir evliliktir, sırf onu korumak için yapılmıştır.



Feride anılarını hep bir günlüğe yazmıştır. Hayrullah Bey eline geçen bu defteri bir zarfa koyarak, öldüğü zaman bunun Kâmuran Bey'e verilmesini vasiyet eder. Hayrullah Bey'in ölümünden sonra Feride İstanbul'a döner ve zarfı Kâmuran'a teslim eder. Bunun üzerine gerçek anlaşılır, iki genç yaptıkları yanlışı anlayarak evlenirler.



Başlıca Eserleri



Çalıkuşu, Dudaktan Kalbe, Gizli El, Akşam Güneşi, Bir Kadın Düşmanı, Yeşil Gece, Acımak, Yaprak Dökümü, Kızılcık Dalları, Gökyüzü, Eski Hastalık, Ateş Gecesi, Değirmen, Miskinler Tekkesi, Kavak Yelleri, Son Sığınak, Kan Davası.