Yayıncı Kanal: Sci-Fi | Tür: Bilim kurgu | Süre: 120 dk
Sci-Fi kanalından güzel bir mini dizi daha… Merakla beklenen “The Lost Room” yayınlanmaya başladı. Dizinin beraberinde getirdiği merak ve gizem de reytinglerine yansımış durumda desek yanlış olmaz. Bunun en büyük nedeni de “Six Feet Under” dizisinden tanıdığımız ölüler ile arası çok iyi olan Peter Krause’un bu dizide başrolü oynaması olsa gerek. Çok fazla derine inip spoiler vermeden “The Lost Room”a kısaca değinelim.
Dizi, bir dükkanda oldukça gerilimli bir takas sahnesiyle başlıyor. Takas edilen şeyler ise bir anahtar ve buna karşlık tam tamına 2 Milyon dolar.
İşte burada başarılı ve hırslı bir dedektif olan Joe Miller (Peter Krause) ve ortağı Karl Kreutzfeld’ın (Chris Bauer) başına büyük ve tehlikeli işler açacak olan meşhur gizemli anahtar ortaya çıkıyor. Bu anahtar zor da olsa J. Miller eline geçiyor. Miller bu sırrı sadece kendisinin bildiğini zannetmekte fakat ufak kızı Anna (Elle Fanning) anahtarı bir şekilde bulup, bir odayı açıyor. Ve sonrasında J. Miller’ın canı gibi sevdiği kızı ortadan kayboluyor. Bu olaydan sonra J. Miller ve ortağının başına bir takım olaylar geliyor ve Miller kızını bulmak için bu anahtarın gizemini çözmeye çalışıyor. Fakat bu anahtar ile sadece problemi olan sadece Miller değil! Anahtarın peşinde başkaları da var: Jennifer Bloom (Julianna Margulies), Howard “The Weasel” Montague (Roger Bart) ve Karl Kreutzfeld (Kevin Pollak). Bolca merak unsuru barındıran ve seyrederken “Bu da nerden çıktı” lafını sıkça tekrar ettireceği aşikâr olan “The Lost Room” bu ana konu üzerinde şekillenmekte. Dizide bunlara ek olarak dinsel unsurlar da dikkatinizi çekecek. Birtakım doğaüstü ve garip olaylara şahit olacaksınız.
Gizem… gizem… gizem… Nereye kadar gizem olacak dizide henüz belli değil tabi ki. Fakat üç bölüm sonra bu anahtar-oda arasındaki ilişkiyi ve Miller’ın kızını bulabilecek mi sorularının cevaplarını bulabileceğiz. Bu sevindirici bir yönü. Dizinin bana göre tek olumsuz yöne bir bölümünün 120 dk.olması. Sürenin bu denli uzun olmasından dolayı bölümün ortalarına doğru bir sıkıncı bir hal alabiliyor fakat aksiyon ve merak sayesinde az da olsa bu sıkıntıyı dindirebiliyor. Dizi üç bölümlük olduğundan yayından kaldırılması gibi bir sorun yok sanırım. Gizem, merak ve bunun yanında drama da seviyorsanız “The Lost Room” tam size göre bir yapım.