Etkin Dinleme..


             

Ä°letiÅŸim


 05xx xxx xx xx


vbnetron


[email protected]

×

Etkin Dinleme..

Like Tree1Likes
  • 1 Post By Gülşah MUTLU

Konu: Etkin Dinleme..

  • #1
    Gülşah MUTLU - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    15.Mart.2009
    Nereden
    Tekirdağ ve İstanbul=)
    Mesajlar
    32,039
    @Gülşah MUTLU



    Etkin Dinleme..





    Dinleme ile etkin dinleme arasındaki en önemli ayrım, etkin dinlemede dinleyicinin konuşan kişiye, işittiklerinden ve konuşanın duygularından anladığını söyleyerek geri bildirim vermesi; bunu yaparken de karşısındakinin sorununu çözmesine yardımcı olma amacını gütmesidir.

    Oysa etkin dinlemede anladığınız şeyi ifade etmeniz gerektiğinden şöyle bir cevap vermeniz beklenir:

    "Anladığıma göre bugün seni kaygılandıracak ve korkutacak kadar büyük bir sorun yaşamışsın..."


    Cevaplardan dinleme ile etkin dinleme arasındaki en önemli farkı vurgulayabildiğimi sanıyorum. Zamanla dinlemenin pasif, etkin dinlemenin ise aktif bir davranış olduğunu kavradım. Adı dinleme olmasına rağmen etkin dinlemede aslında siz de konuşuyorsunuz. Tek bir farkla, karşınızdaki kişinin söylediklerinden anladığınızı, kendi yorumunuzu katmadan söyleyerek. İlk başlarda bunu yapmak çok zor geliyor insana. Kendi yorumunuzu katmadığınızda, söyleyecek kelime bulamıyorsunuz ve papağan gibi karşınızdakinin sözlerini tekrarlamak zorunda kalıyorsunuz.

    Çocuğunuza, "kötü bir gün geçirdin" diye cevap verdiğinizde, çocuğunuz "papağan rolüne çalışıyorsun galiba..." deyiveriyor. Bir müddet bu papağan rolünden sıyrılmanın nasıl olacağını bulmaya çalışmakla geçiyor zaman. Birçok yol deniyorsunuz. Ve bir gün doğru cümle çıkıveriyor ağzınızdan: "Bugün seni üzen bir çok şey olmuş anladığım kadarıyla."

    Sonuç: Karşınızdaki başlıyor anlatmaya. Bundan sonrası kolay çünkü sizin sadece dinlemeniz karşınızdakinin sorununu çözmesi için yeterli. Bu konuda hiç unutamadığım bir anım var: Oğlum henüz dört yaşındayken, kapıda kızımı okula gönderiyoruz. Kızım asansörü beklerken oğlum kapıyı kapatalım diye tutturdu. Ben de "ablan gitsin zaten kapatacağız" dedim ama oğlanın dinleyecek hali yok, başladı ağlamaya. O gürültü patırdı içerisinde kızım gitti. Oğlum yere oturmuş hüngür hüngür ağlıyor. Bir an ne söylemem gerektiğine karar veremedim. Sonra aşağıdaki konuşma geçti aramızda:

    Ben: Ablanın okula gitmesini istemiyorsun.
    Oğlum: Hayır
    Ben: Ablanı kapıda uğurlamamız hoşuna gitmedi. O
    Oğlum: Hayır.
    Ben: (Allah allah o zaman niye ağlıyor ki?) Ablan gitmeden kapıyı kapatmak istiyordun.
    Oğlum: Evet.
    Ben: (İyi de niye kapıyı kapatmak ister ki bu çocuk? Kapıyı kapatırsak ablası karanlıkta kalacaktı) Kapıyı kapattığımızda, ablan karanlıkta kalacaktı. Ablanın karanlıkta kalmasını mı istiyordun?
    Oğlum: Evet
    Ben: O'na ceza vermek istiyordun.
    Oğlum: Hayır.
    Ben: (La havle, bulmaca yarışmasında gibiyim. Neden ağladığını hala anlayabilmiş değilim. Karanlıkta kalınca ne olur ki?) Ablanın korkmasını istiyordun.
    Oğlum: Evet. Biliyor musun, anneannemin evine hırsız girmiş, bizim eve de girer mi?
    Ben: (Ablasının korku karşısında nasıl davrandığını gözlemleyerek, kendisi için bir model oluşturmaya çalışıyor?) Hırsız girecek diye korkuyorsun ve ne yapman gerektiğini öğrenmek istiyorsun.
    Oğlum: Evin her tarafına "hırsızlar giremez" diye yazı yazarız. Onlar büyük okumayı biliyorlardır dedi ve oturduğu yerden kalkıp, gülerek ve huzur içinde odasına oynamaya gitti.

    İnanılması güç ama etkin dinleme böyle bir mucize işte. Gerçi oğlumun bulduğu çözüm uygulanamayacak kadar medeniydi.

    Adı dinleme olmasına rağmen etkin dinlemede aslında siz de konuşuyorsunuz.

    Ancak önemli olan dört yaşındaki çocuğumun sorununa, kendisine yetecek bir çözüm bulmasını sağlamaktı. Bu konuşmada kendi çözümünü bulmayı başarmıştı.
    Etkin dinlemeyi her zaman serinkanlı ve tarafsız yürütmek kolay olmuyor. Özellikle duyduklarınız sizin inanç ve düşüncelerinizle çatışıyorsa. Çocuklarınız için saçınızı süpürge ettiğinizi düşünürken, "benim için hiç bir şey yapmadın" diyen çocuğunuza, kızmadan "anladığım kadarıyla benden bir şey yapmamı bekliyordun" diyebilmek zor.

    Böyle zamanlarda birşey söylemeden önce durup, derin bir nefes almayı alışkanlık haline getirdim. O kısacık molada şu anda neden tedirgin olduğumu bulup, "onun sorunu"na çözüm bulmasına yardımcı olmaya çalıştığımı, bu nedenle kendimi konunun içine katmanın doğru olmadığını kendime hatırlatıyorum. Genellikle işe yarıyor, işe yaramazsa da hemen bir etkin konuşma cümlesi kuruyorum. "Ben senin için çok şey yaptığımı düşünürken, sen hiç bir şey yapmadığımı söyleyince hayal kırıklığı yaşıyorum." Bu da nereden çıktı diyebilirsiniz. Eğer sorun sizin sorununuz olmaya başlamışsa etkin dinlemeye devam edemezsiniz. Bu durumda bir sonraki yazıda anlatacağım "etkin konuşma"ya geçmeniz gerekiyor. Çünkü etkin dinleme sadece karşınızdakinin sorunu varken kullanmanız gereken bir teknik. Eğer sizin sorununuz varsa bu tekniği kullanamazsınız. Etkin dinlemede bir diğer zorluk da duygu geçişleri. Duygular, günlük yaşantınızda çok sık şahit olduğunuz gibi insana bulaşıyor. Örneğin kendinizi çok iyi hissettiğiniz bir gün, bir arkadaşınıza rastlıyorsunuz ve başlıyor söylenmeye. Zamanla sizin de neşenizin kaybolduğunu ve yavaş yavaş arkadaşınız gibi öfkelenmeye başladığınızı görürsünüz. Bazen de tam tersi olur, sizin canınız sıkkındır, buna karşılık arkadaşınız öyle neşelidir ki bir süre sonra siz de gülmeye başlarsınız. Hatta komedyenler duygu geçişinden para kazanan insanlardır. Burada bilinmesi gereken önemli nokta kızgınlık, öfke gibi negatif duyguların; neşe, sevinç gibi pozitif duygulardan daha hızlı geçtiği. Etkin dinlemede, dinleyicinin karşısındakini iyi anlayabilmesi için, mümkün olduğunca sakin olması gerekiyor. Oysa duygu geçişi bu sakinliği bozabiliyor. Birden bire konuşmacıyla birlikte siz de öfkelenmeye başlıyorsunuz. Biz buna duygudaşlık diyoruz. Duygudaşlık yapmaya başladığınızda, karşınızdaki kişi onaylandığını hissediyor ve öfkesini büyüterek sorununu çözmekten uzaklaşmaya başlıyor. Bu durumda artık sizin karşınızdaki kişiye yardım etmeniz olanaksız oluyor.


    Kendimi bu durumda yakaladığımda genellikle çay ya da başka bir şey için mola verip, kendimi tekrar sakin hale getirmeye çalışıyorum. Getiremezsem; "Kusura bakma bu durum beni de sinirlendirdi, bu aşamadan sonra sana yararım olamayacak. Sohbetimize biraz ara verelim. Sakinleşince tekrar konuşuruz" diyerek sohbeti sonlandırıyorum.

    Duygu geçişi, en son, kızıma bir öğretmenin bağırdığını duyduğumda başıma geldi. (Kızım oldukça çalışkan ve yaşına göre olgun bir çocuk olduğu için öğretmenleri tarafından çok sevilir) Kendimi öyle öfkelenmiş buldum ki, dinlemeye devam edemeyeceğimi anladım. Kızıma "kusura bakma, öğretmeninin bağırmasını sana yapılmış bir haksızlık olarak algıladım ve bu beni öfkelendirdi" dedim ve sustum. Kızım da "sen buna üzülme, ben bu konuyu kendim halledebilirim" diyerek büyük bir olgunlukla cevap verdi. Anlayacağınız ben ona yardımcı olmaya çalışırken o bana yardımcı oldu.

    İşte böyle; etkin dinleme mucizeler yaratabiliyor, bazen yardım etmeye çalıştığınız kişi için, bazen de sizin için. Kendinize daha çok yardım edilmesini sağlamak üzere nasıl "etkin konuşma"nız gerektiğini önümüzdeki yazıda anlatacağım.

    ALINTI
    Gulciiiiin likes this.
    6. yaşımız kutlu olsun!!!
    Ögretmen, insan davranislarini ve yeteneklerini gelistiren bir davranis mühendisidir.


    10.Yıl
    Önce Okul Öncesi

    #DİRENKPSS2015

  • #2
    Cemile ÖZTÜRK - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    16.Mart.2009
    Nereden
    İstanbul
    Mesajlar
    32,893
    @Cemile ÖZTÜRK







    çok teşekkürler paylaşım için..
    c i m i



    "Ben çocukken annem bana hep hayatın anahtarının mutluluk olduğunu anlatırdı. Okula gitmeye başladığım zaman, sınavda bana "Büyüyünce ne olmak istiyorsun?" diye sordular. Ben de onlara "Mutlu olmak istiyorum" diye cevap verdim.
    Onlar bana, soruyu anlamadığımı söylediler. Ben de onlara, asıl onların hayatı anlamadıklarını söyledim. "

    John Lennon

  • #3
    Gülşah MUTLU - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    15.Mart.2009
    Nereden
    Tekirdağ ve İstanbul=)
    Mesajlar
    32,039
    @Gülşah MUTLU







    rica ederim canım,faydalı olması dileğiyle..
    6. yaşımız kutlu olsun!!!
    Ögretmen, insan davranislarini ve yeteneklerini gelistiren bir davranis mühendisidir.


    10.Yıl
    Önce Okul Öncesi

    #DİRENKPSS2015

  • YORUM BIRAKMAK İÇİN ÜYE OLMALISINIZ !

    ÜYE OLMAK İÇİN TIKLA

    Benzer Konular

    1. Dikkati Çabuk Dağılan Çok Etkin Çocuklar
      Konu Sahibi Emel Hoca Forum ÖĞRETMEN ETKİLEŞİMİ
      Cevap: 0
      Son Mesaj : 18.Nisan.2013, 22:43
    2. Etkin Dinleme İçin Yapılması Gerekenler
      Konu Sahibi Rabia PEKKAN (rpekkan) Forum ÇOCUKTA RUH SAĞLIĞI
      Cevap: 1
      Son Mesaj : 10.Haziran.2011, 22:42
    3. Müzik dinleme etkinliği
      Konu Sahibi Piraye* Forum ETKİNLİK İSTEKLERİNİZ
      Cevap: 3
      Son Mesaj : 30.Mayıs.2011, 18:18
    4. müzik dinleme
      Konu Sahibi şeker kız candy Forum ŞARKI-MÜZİK İSTEK
      Cevap: 4
      Son Mesaj : 25.Mayıs.2011, 00:41
    5. Evde etkin güç: Anne
      Konu Sahibi Ayşe Turan BAL Forum Bilinçli Anne-Baba Olma Rehberi
      Cevap: 0
      Son Mesaj : 30.Kasım.2009, 01:14

    Yetkileriniz

    • Konu Acma Yetkiniz Yok
    • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
    • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
    • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
    •  

    Giriş

    Facebook ile Baglan Giriş