Sınır ve Ağır normal düzeyde zihinsel performansa sahip bireyler (Ağır öğrenen çocuklar)ve özellikleri
Genel özellikler ve eğitim-öğretimi ile ilgili öneriler:
*Sınır düzey zihinsel performansa(IQ 70-79) ve ağır normal,donuk(IQ 80-89) zihinsel performansa sahip çocuklar, ağır öğrenen çocuklar olarak bilinirler.
*Üstün zekalılar eğrinin bir ucunda, özel eğitim kapsamına alınan hafif, orta ve ağır düzeyde öğrenme yetersizliği yaşayanlar diğer uçta, normal zeka potansiyeline sahip olanlar ise ortalarda toplanırlar. Sınır ve donuk zeka düzeyinde bulunanlar ise özel eğitim kapsamına alınanlar ile normal zeka potansiyeli arasındaki bir grubu oluştururlar.
*Çok geç ve güç öğrenirler, genelleme yapamazlar, dikkati dağınık ve dikkat süresi kısadır. soyut şeyleri çok zorlukla öğrenirler, öğrendiklerini çok çabuk unuturlar, kolayca yorulur ve sebatsızdırlar, kendilerine olan güvenleri azdır, oyun ve toplum kurallarına uymakta zorluk çekerler, bazen hiç uymazlar.
*Öğrenmenin gerçekleşmesinde geçirilen basamaklara bakıldığında, bu çocuklar ile yaşıtları olan diğer çocukların farklı basamaklardan geçmediği görülmektedir.
* Ancak sınır ve donuk zeka düzeyindeki çocukların bu basamaklardan geçmeleri daha yavaş olabilmektedir. Bu düzeydeki çocuklar için özel eğitim uygulanmamakta, öğrenimlerini 1 – 2 yıl geriden izlemektedirler.
* Zihinsel yetersizliği bulunan çocuklar olarak tanı almaz ve değerlendirmezler ancak yaşıtlarından çok daha geç ve güç öğrenirler. Çabuk kavrayamaz, öğrendiklerini çabuk unuturlar. Çok ve sık tekrara karşın ağır öğrenir, sınıfın en gerisinden giderler. Okulda ve evde kolay tanınamazlar, “tembel, dikkatsiz ve haylaz” olarak nitelendirilebilirler. Genellikle 1. sınıfta okumayı en geç sökebilen veya 2. sınıfta sökebilen çocuklardır.
* Standart zeka testleri sonucuna göre bu çocukların “normal zeka” düzeyinin biraz altında oldukları ortaya çıkar. Başka bir deyişle yaşıtlarından 1 – 2 yıl geridirler.
* Normal çocukların aileleriyle yılda en azından iki defa görüşülürken, ağır öğrenen öğrencilerin aileleriyle daha sık görüşülmelidir.
* Öğrenme yetersizliği olan bir öğrencinin söyleneni anlaması için yönergelerin birkaç defa tekrarlanmasına ve işin yaparak gösterilmesine ihtiyaç vardır. Bu durum ağır öğrenen çocuklar için çok daha önemlidir. Çocuk ancak işi sizin tekrarlamanızla öğrenecektir.
* Çocuklar birbirlerine modellik yapabilir. Bu prensip normal çocukların öğrenme yetersizliği olan çocuklara yardım etmeleri amacıyla doğrudan uygulanabilir.Normal çocukların, öğrenme yetersizliği olan çocuklara karşı olumlu davranış geliştirmelerine yardım eder ve uygun davranışta bulunmalarını teşvik eder.
* Öğrenme yetersizliği olan çocuğa güven vermek için onunla fiziksel iletişim kurunuz. Sırası geldiğinde başını okşayarak, sarılarak ona karşı duygularınızı hissettiriniz. Fiziki cezalara karşı onu koruyunuz. Öğrenme yetersizliği olan bir çocukla fiziksel iletişim kurmanın özel bir önemi vardır.
* Bütün güçlerini harcayarak sınıf düzeyinde kalmaya çabalayan bu çocuklar anlayışsızlık karşısında doğaldır ki çok bunalır, güvenlerini yitirir, okuldan soğurlar. Sonuç olarak yeteneklerinin çok altında başarı gösterirler.
*Ağır öğrenen bu çocukların 1. sınıfta fark edilerek durumlarının belirlenmesi, onların örselenmesini önler. Yaşıtlarının gerisinde olan çocuğun temel okuma-yazma ve matematik becerilerini kazanamadan bir üst sınıfta bulunmasının bir yararı olmayacaktır. Aksine üst sınıfta yaşıtları ile arasındaki açık büyüyeceği için kendini yetersiz ve başarısız olarak görecek ve güvensizleşecektir. Bu durum arkadaşlık ilişkilerine yansıyabileceği gibi çocuğun daha içe kapanık, kaygılı ve mutsuz olmasına da neden olabilir. Bu nedenle 1. sınıfta temel akademik becerileri kazanamadığı takdirde sınıf öğretmeninin önerisi ve ailenin onayıyla 1 yıl sınıf tekrarı yapmaları uygun olabilir.
*Öğretmen ağır öğrenen çocuğa o şekilde davranmalıdır ki, öteki öğrenciler de onu sınıfın bir üyesi olarak kabul etsin. Örneğin, öteki çocukların derslerde ona bazen yardım etmesini sağlayabilirsiniz. Sınıf etkinliklerinde ona başarabileceği sınırlı sorumluluklar verebilirsiniz. Böylece sınıfınızdaki diğer çocuklar onu daha iyi anlayacaklar ve gelişmesine yardım etmek istediğinizi anlayacaklardır.
* Öğretmen, ağır öğrenen çocuğu ileri öğrenim kademelerine değil, iş yaşamına hazırladığını çok iyi bilmelidir. O bir önder olacak değildir. Yaşamını daha çok kafasıyla değil, elleriyle kazanacaktır. Bu bakımdan onun yaşamı boyunca kullanacağı temel bilgi ve becerileri kazandırmaya çalışınız.
* Ağır öğrenen çocuklar soyut konuları öğrenmede ve yaratıcı düşünmeyi gerektiren etkinliklerde güçlük çekerler. Konuları elden geldiğince somut biçimde yaşayarak, deneyerek, göstererek, karşılaştırarak öğretmeye çalışınız.
* Ağır öğrenen çocuk genelleme yapamaz, bir konuda öğrendiği kuralı başka konularda uygulayamaz. Bu bakımdan, her konuda gerekli olan bilgi ve becerileri ayrı ayrı öğretmek gerekir. Örneğin, çocuk ağaç,çiçek ve otların birer bitki olduğunu düşünemez. Ona bunların bir bitki olduğunu ayrıca öğretmek gerekir.
*Bu çocuklara her fırsatta kendilerini sözle anlatma imkanı verilmeli, buna teşvik edilmelidir. Böylece duygularını, düşüncelerini sözlü olarak ifade etme konusunda kendilerine güven kazandırılabilir. Sık eleştiriler kendine olan güveni yıkacağından bu konuda dikkatli olunmalıdır.
Aileye Öneriler
1) Çocuğunuzda herhangi bir problem ( geç, güç öğrenme, unutkanlık v.b. ) fark ettiğinizde öğretmeniyle hemen diyaloğa girin ve bir rehberlik uzmana ulaşarak problemin kaynağını araştırın.
2) Çocuğunuzu olduğu gibi kabul edin, çevreden gizlemeyin. Kıyaslayıp eleştirmeyin.
3) Aşırı derecede koruyucu olmayın. Bu, çocukta kendine güveni azaltır.
4) Çocuğa yapabileceği işleri yaptırın. Başardığı işlerde teşvik edin, ödüllendirin
5) Basit sözcükler ve kısa cümleler kullanınız.
6) Çocuğunuzdan zihinsel olarak ne yapmasını istiyorsanız, tam ve açıkça söylemelisiniz. Yani genel ifadelerden çok özel ifadeler kullanmalısınız. Eşyalarını ortadan kaldır ifadesi yerine “oyuncağı yerine koy” ifadesi kullanılmalıdır
7) İsteklerinizde ve koyacağınız kurallarda tutarlı olun Ne zaman nasıl davranış bekleniyorsa çocuğunuza bunu anlatın ve bu beklentinizi bir daha değiştirmeyin. Böylece çocukta karalı davranışlar gelişecektir. Kararsız olursanız, çocuk paniğe kapılabilir.
8) Çocuğunuza acele komutlar yerine yavaş ve basit komutlar veriniz.
9)Tehdit etmekten sakının. Tehdit, çocuklar üzerinde bir çok olumsuz etkiler yapar;çok yapıldığında çocuklar hiç aldırmaz ve davranış bozukluğu düşmanlık duygularını teşvik eder.
10)Bu çocukların kasları tam gelişmemiştir. Bunu sağlamak amacıyla el temrinlerine ve becerilerine yer verilmeli ( kaba boyama, çamur- hamur gibi maddelerle oynama, makasla kağıt kesme, boncuk dizme)
11) Çocuğa öz bakım becerileri öğretilmelidir. ( Giyinme, kendi kendine yemek yeme, yıkanma v.b)
12) Öğretmenin okulda vermiş olduğu derslerin evde de devam edebilmesi için çocuğunuzun ödevlerini takip edin, sık tekrar yaptırın. Çocuğunuz çabuk sıkılacağından (ağır öğrenen çocukların temel özelliğidir), sıkıldığında etkinliği bırakın, sevdiği bir şeyi yapmasına izin verin (tv. seyretme, oyun oynama vb) sonra tekrar etkinliği çalışın. Bu şekilde dikkat dağınıklığını da engelleme olanağına sahip olursunuz.
Öğretmenlere Öneriler
1.Velilerle işbirliği yapmalıdır.
2.Küme çalışmalarına öncelik sağlamalı,onların birbirleriyle iyi geçinmeleri ve zamanlarını verimli şekilde kullanmaya teşvik edilmelidir.
3. Zaman zaman öğrencinin defterleri toplanarak yanlışlar üzerinde sınıfça çözümler aranmalıdır.
4.Öğrenci,eğitim-öğretim çalışmalarında etkin aktif duruma getirilmelidir.
5.Basit sözcükler ve kısa cümleler kullanılmalı, kendilerini sözle anlatmaya teşvik edilmelidir.
6.Somut materyallerden faydalanılmalıdır.
7. Başarı ile yapılmış işler üzerinde önemle durulmalıdır. Çocuklar başarılı oldukları faaliyetlerle ilgilendiğinden, bu durum güdüleyici olacaktır.
8.Çocukların özgüvenin artırıcı ifadeler kullanılarak öğrenme için cesaret verilmelidir.
9.Çocuklara arkadaşları önünde müdahale etmekten kaçınılmalıdır. Çocukların uyumsuz davranışlarını sınıf huzurunda tartışmamalıdır.
10. Ağır öğrenen çocuklar çekingen olduğundan, sosyal ilişkilerde ön planda yer verilen görev dağılımlarında bu çocuklarda göz önünde bulundurulmalıdır.
11. Arkadaşlarıyla kıyaslanmamalıdır.