Hiperaktivite ve Dikkat Eksikliği Sendromu
Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu, çocuk psikolojisinde en önemli psikiyatrik sorunların başında gelir. Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu aileyi, okulu, toplumu ilgilendiren yönleriyle aynı zamanda bir eğitim ve öğretim sorunudur.
Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) nun
ZEKA İLE HİÇ BİR İLİŞKİSİ YOKTUR .
Normalin Üstü, Normalin Altı ya da Normal zekaya sahip her çocuk DEHB i yaşayabilir.
ANNE-BABA VE ÖĞRETMENLERİN BU ÇOCUKLARI TANIMLAMALARI
" Söylediklerim bir kulağından girip diğerinden çıkıyor "
" Tüm araba markalarını biliyor ama bir dakika önce söylediğim şeyi hatırlamıyor "
" Bilgisayar başında saatlerce oturabiliyor ama ödev başında en çok 10 dk. "
" Sınavlarda dikkatsizce hatalar yapıyor " " Dersi dinleyemiyor, sürekli etrafı ile ilgili "
" Başladığı işi bitirmiyor " " Doğum öncesinden beri hareketli "
" Eli dursa ayağı oynar "
" Sürekli hareket halinde , yürümez koşar "
" Ya konuşur ya sesler çıkarır " " TV izlerken bile hareket eder "
" Sandalyede oturmanın 50 çeşidini gösterebilir " " Sınıfta nereye baksam onu görüyorum "
" Sırada otururken bile eli ayağı hareket ediyor"
DÜRTÜSELLİK BELİRTİLERİ
Davranışları ortama ve sonuçlarına göre düzenlemek ve yönlendirmekle ilgili bir sorundur.
Bir şey yapmadan önce sonucunu düşünmezler ("Bunu yaparsam ceza alırım").
Bir şey yapmadan önce o davranışın o ortam için uygun olup olmadığını düşünmezler ("Burada bu davranış yapılmaz").
Söyleyecekleri şeyin karşısındaki kişide nasıl bir etki yapacağını düşünmezler ( "Bunu söylersem bana kırılır") Aslında ne yapmaları ya da yapmamaları gerektiğini bilirler ama o bildikleri şeyi uygulayamazlar.
Bir kuralı biliyorlardır, sorarsanız uygun bir biçimde açıklayabilirler ama düşünmeden hareket ettikleri için o kuralı yine bozabilirler.
Bu durum gerek anne baba gerekse öğretmeni daha çok öfkelendirir. Bu davranışlar bilerek yapılan, ya da kurallar önemsenmediği için yapılan davranışlar olarak nitelendirilirler. Bu nedenle de daha acımasız yöntemlerle ele alınırlar.
ANNE-BABA VE ÖĞRETMENLERİN BU ÇOCUKLARI TANIMLAMALARI
" 10 yaşına geldi hala söz kesmemeyi öğrenemedi "
" Düşünmeden hareket eder " " Sabırsızdır, istekleri hemen olsun ister "
" Asla sırasını bekleyemez "
" Daha soruyu tamamlamadan cevabını vermeye kalkıyor "
" Aklına geleni hemen yapıyor "
DEHB in NEDENLERİ
Kalıtsal bir sorundur.
Anne babadan alınan genler bu soruna yatkınlık oluşturur.
Ailenin diğer bireylerinde de benzer sorunlar olma riski yüksektir.
KALITSAL
Aile Çalışmaları
DEHB olan çocukların anne babalarında benzer belirtiler olma oranı normal çocuklara oranla 2-8 kat fazla . DEHB olan çocukların kardeşlerinde normal çocuklara oranla 2-3 kat fazla DEHB var.
İkiz Çalışmaları
Tek yumurta ikizlerinde eş hastalanım oranı %80-90, çift yumurta ikizlerinde %30
ÇEVRESEL
Bu etkenler direk olarak DEHB a neden olmaz. Sadece genetik olarak yatkınlığı olan bireylerde riski arttırır.
Doğum öncesi (gebelikte hastalanma, alkol, sigara, ilaç kullanımı)
Doğum sırasında ( erken doğum, doğum komplikasyonları)
Doğum sonrası ( Bazı hastalıklar, kurşun gibi maddelere maruz kalma vb)
FİZYOLOJİK
Beyindeki dikkat ve davranış kontrolünden sorumlu olan bölgeler yeterince aktif değillerdir.
Dikkatin kolayca dağılması, aşırı hareketlilik ve düşünmeden hareket etme beyindeki bu merkezlerin iyi çalışmamasının sonucudur.
DEHB TE SÜREÇ
Erken çocukluk dönemlerinde başlar,
En sık ilkokul döneminde tanı konulur,
Çocukluğunda bu tanıyı alanların %70-80 i ergenlikte de aynı belirtileri gösterirler.
Bunların da %50-65 i erişkinlikte de aynı tanıyı alırlar.
DEHB erken çocukluk döneminde başlayıp yaşam boyu devam edebilen bir bozukluktur.
Temel belirtiler aynı olmakla birlikte her yaş döneminde farklı bir görünüm vardır.
Özellikle aşırı hareketlilik ve dürtüsellik belirtileri zaman içinde azalır.
Dikkat eksikliği yaşam boyu devam edebilir.
İlkokul çağındaki çocukların % 3-5 inde yani her 20-30 çocuktan birisinde görülüyor.
Her sınıfta en az 1 çocukta bu sorunun bulunma olasılığı var.
Erkeklerde kızlara göre 3-4 kat daha fazla görülüyor.
Çocukluklarında DEHB bozukluğu olanların %80 i ergenlikte, %30-65 i erişkinlikte de bu belirtileri taşırlar.
Erişkinler arasında %1-2 sıklıkta görüldüğü bildiriliyor (ABD ve Kanada da).
DEHB ye EŞLİK EDEN SORUNLAR
Dağınıklık, düzensizlik
Dalgınlık, hayal kurma
Tutarsızlık
Bellek sorunları
Sakarlık, koordinasyon güçlükleri
Sosyal ilişkilerde sorunlar
Düşük benlik saygısı
BEBEKLİK DÖNEMİ
Huzursuz, gergin bebeklerdir.
Kolay ağlarlar, zor sakinleştirilirler.
Dış uyaranlara (ses, dokunma gibi ) aşırı tepki verirler.
Uyku sorunları ( az uyuma, sık sık uyanma gibi) olabilir.
"Daha karnımdayken bile çok hareket ederdi"
"Kucağıma aldığımda devamlı dolaşmamdan hoşlanırdı"
"Asla uzun süre uyumaz, çok kolay uyanırdı " OKUL ÖNCESİ DÖNEM
Devamlı hareket eder, atlar, zıplar, bir yerlere tırmanır.
İsteklerini erteleyemez, tutturmaları olur.
İlgi devamlı üzerinde olsun ister, bunu sağlayacak şeyler yapar.
Bir oyundan diğerine geçer, ilgisi çok kısadır.
Çok konuşur, sürekli soru sorar ama yanıtı dinlemez.
Mutsuzluk, mızırdanma, ana babaya aşırı bağımlılık.
İLKÖĞRETİM DÖNEMİ
En sık bu dönemde tanı konulur.
Sakin ve sessizce sırada oturamaz.
Dersi dikkatle dinleyemez, etrafı ile daha çok ilgilidir.
Sorulan sorulara sonunu beklemeden, söz istemeden yanıt verir.
Verilen görevleri tam olarak yerine getirmez.
Diğer çocuklarla ilişki sorunları olabilir.
Kendisine benzer çocuklarla arkadaşlık kurar.
Eşyalarını tam olarak getirmez, kaybeder, dağınıktır.
Akademik başarısı kapasitesiyle orantılı değildir.
Ev ödevlerini almaz, evde ödev yapmak sorun olur.
ERGENLİK DÖNEMİ
Hiperaktivitede azalma olur ama kıpır kıpırlık devam eder.
Ders dinleyemez, uykulu bir hali olabilir ya da kalem çevirme, resim yapma gibi şeylerle uğraşır.
Akademik başarı daha ciddi düzeyde sorun olmaya başlar.
Öğretmenlerle ilişkilerde sorunlar yaşanır, karşılık verir, saygısız, ilgisiz bir öğrenci olarak nitelendirilir.
Aile ve arkadaş ilişkilerinde sorunlar olabilir.
Benlik saygısında azalma, depresyon görülebilir, duygu durumu değişkendir, aniden öfkelenebilir.
Sigara, alkol madde kullanımı başlayabilir.
Yasal sorunlara neden olabilecek, riskli ,tehlikeli davranışları olabilir.
DEHB İLE BAŞA ÇIKMAK TEDAVİ YÖNTEMLERİ
1. Farmakolojik tedaviler(ilaç tedavisi)
2. Anne baba ve öğretmen eğitimi
3. Çocuğun bireysel tedavisi(davranışçı teknikler, sosyal beceri eğitimi)
1. Eğitim
1. Alternatif tedaviler
OLUMLU ÖZELLİKLERİ
Enerjik olma
Yaratıcılık
Sıcak kanlı ve cana yakın olma
Kolay ilişki kurabilme Esneklik Hoşgörülü olma
İyi bir espri yeteneğine sahip olma
Risk alabilme (bazen gerekenden fazla oranda)
İnsanlara kolaylıkla güvenebilme ( bazen gerekenden fazla oranda)
NELER YAPABİLİRİZ?
DİKKAT EKSİKLİĞİ İÇİN...
Öğrenciyi:
Sakin bir yerde oturtun.
İyi örnek olabilecek bir arkadaşının yanına oturtun.
Samimi olduğu çalışkan bir arkadaşının yanına oturtun.
Not tutmada bu arkadaşının yardımını sağlayın.
Sınıfta bütün sıraların arasındaki uzaklığı arttırınız.
Verilen çalışmayı tamamlayabilmesi için ek süre veriniz.
Dikkat süresi ile uyumlu olacak şekilde görevleri ya da çalışma süresini kısaltınız.
Kısa süreli hedefler belirleyin.
Her seferinde bir tek görev veriniz.
Ödevlerinin miktarını azaltınız.
Açık ve kesin yönerge verin.
Etkinliği sürdürmesi için uyarı-sinyal veriniz.
HİPERAKTİVİTE İÇİN...
Çalışırken arada bir duraklamasını sağlayınız.
Sırada oturmaya ara vermesi için fırsat tanıyınız.
Görevleri arasında kısa molalar veriniz.
Aceleci ve dikkatsiz çalışmışsa, yaptığı işi kontrol etmesini öğretiniz.
Küçük, uygunsuz davranışları görmezden geliniz.
Uygunsuz davranışları ihtiyatlı kınayınız.
Olumlu davranışları övünüz.
Öğrencinin aç olmadığından emin olunuz. Gerektikçe el kaldırmasını, seslenmesini öğretin.
Elini yalnızca amaca uygun durumda kaldırdığı zaman yanına gidin.
Soru yanıtlamak için el kaldırdığında övün.
Öğretmene Öneriler
DEHB li çocuklar genellikle okula başladıktan sonra teşhis edilirler. Bunun başlıca nedeni anne babaların kendi çocuklarına alışmaları sonucu bir çok davranışın onlara olağan görünmesidir. Çoğunlukla öğretmenler DEHB li çocukları fark edip ve tanı sürecini başlattıkları için DEHB konusunda çok temel bazı bilgilere sahip olmaları gerekir. Öğretmenler tanı sürecinin ilk halkalarından biridir bunun yanı sıra işlerinin DEHB li çocuklar hakkında her şeyi bilmek ve tanı koymak olmadığını akılda tutarak bir uzmandan yardım istemekten çekinmemelidirler. DEHB li çocuklarla başa çıkabilmesi için öğretmenlerin olumlu ve gerçekçi akademik beklentiye, sıkı bir gözlem ve denetim becerisine, tutarlı, sabırlı ve esprili bir kişilik yapısına, işbirliğine yatkınlığa (özel eğitim öğretmeni ve uzmanlarla), sahip olması gerekir. DEHB li çocukların %50 si normal sınıflarda eğitilebilir. Geriye kalan %50 si ise özel eğitim ve ilgili hizmetleri gerektirir. Bu %50 nin yaklaşık %35-40 ı da normal sınıflarda bulunabilir ancak ek destek alırlar. Çok ciddi şekilde etkilenen diğer %10-15 lik kesim için özel sınıflar gereklidir. Öğretmen bu çocukların ihtiyaçlarını tanıyacak ve bu çocuklara uygun eğitim verecek şekilde eğitilmemişse kendini yetiştirme fırsatları aramalıdır. Aksi halde sınıfta bir sinir savaşı yaşanır. Türk Milli Eğitim sisteminde yer alan müfredat içerikleri dikkat yetenekleri bakımından çan eğrisinin ortasındaki çocuklara göre düzenlenmiştir. Ortalamanın biraz üzerindeki ve biraz altındaki çocuklar okulda genel olarak problem yaşamazlar.
Öğretmenlerin ders anlatırken dikkat dağınıklığı bozukluğu olan çocukların da içinde bulunduğu ortalamanın altındaki çocukları göz önünde tutmaları çok önemlidir. Bazen dürtüsel davranışları nedeniyle DEHB li çocuklar normal çocukların devam ettiği sınıflarda tutulmak istenmez. Alt özel sınıflara gönderilmeleri için anne babalara önerilerde bulunulur. Oysa IQ düzeyi normal olduğu halde dürtüsel ve hiperaktif davranışları nedeniyle bir çocuğun alt özel sınıfa gönderilmesi son derece sakıncalıdır. Aile ya da öğretmen bunu bir çözümmüş gibi görebilir ancak normal IQ ‘ya sahip DEHB li bir çocuk bu tür sınıflarda zihinsel açıdan kapasitelerinin çok daha altında performans göstermeye başlar. Okul değiştirme seçeneği de saklı kalmak kaydıyla sınıf yada öğretmen değiştirmek o an için daha iyi bir çözüm olabilir. Normal sınıfta kalabilmesi için neler gerektiği ve sonuçlarının neler olabileceği aile ve çocukla tartışılmalı, uzman görüşü alınmalıdır.
Eğitim-öğretim ortamı oluşturma DEHB li çocuklar sürekli oturmak ve dikkatlerini derse odaklandırmakta yetersizlik yaşarlar ve bu duygudan kaynaklanan yaramazlık davranışları gösterirler. Sonuçta akranları tarafından dışlanır ve yıkıcı davranışlar sergilerler. Yıkıcı davranışlar gösterdikleri için iyice dışlanır, kolay incinir ve zarar görürler. Çocukluk döneminde tedavi edilmeyen hiperaktivite vakaları, ilaç bağımlılığı, antisosyal davranışlar gösterme ve başkalarından zarar görme riskiyle karşı karşıyadır. Bu çocukların dikkatleri ilgisiz uyaranlarla ve diğer insanların önemsemediği ses ve olaylarla kolaylıkla dağılabildiği için sınıflarının sessiz ve sade olmasında yarar vardır. Öğretmenlerin sınıfı güzelleştirmek veya eğitim amacıyla her yere astıkları materyallerde bu çocukların dikkatini dağıtabilmektedir. Bu öğrencilerin düşünce biçimlerinin farklı olduğuna dikkat edilmelidir. Doğrusal bir düşünceye sahip olmadıkları ve asla olamayacakları için çocukları bu yönde zorlamak, kaynakları ve zamanı boşa harcamaya yol açar. DEHB li çocukların bulunduğu sınıflarda konular dikkatlice yapılandırılmalı, önemli noktalar açıkça belirlenmelidir. DEHB li öğrenciler için her ders planında fiziksel hareketler planlanmalıdır.(Kalemi açmak için kalkmak, yandaki sınıftan tebeşir almak, öğretmen masasını düzenlemek, çiçekleri sulamak, müdür yardımcısına not göndermek gibi). Okulunda yoğun olarak spora yönelmesi sağlanabilir. Bu konuda beden eğitimi öğretmeni ile işbirliği yapıp çocuğun yatkın olduğu bir spor alanını belirlenip, bu sporu yapması için imkan tanıması faydalı olacaktır. Bu çocukların yerinde duramama özellikleri nedeniyle öğretmenleri tarafından sıklıkla uyarılmaları istenmeyen bu davranışın pekiştirilmesine yol açar. Bir öğretmen olarak kendi hızınızı değerlendirerek sınıfta konuları işlerken ne kadar hızlı yada yavaş olduğunuza dikkat edin. Övgüyü ve cesaretlendirmeyi çok seven bu çocuklar, özellikle cesaretlendirme olmadığı zaman sinirlenirler.
Anlamlı ve eğlenceli buldukları etkinliklere rahat yoğunlaşabildikleri için dersi eğlenceli hale getirmek önemlidir. Şakacı, eğlenceli ve sürprizlere açık olarak DEHB li çocukların ilgisini ve hevesini arttırabilirsiniz. Hayatlarının büyük bir kısmının planlar, listeler ve kurallardan oluşması çok sıkılmalarına yol açar. Oysa sürprizleri ve oynamayı seven bu çocuklar hayat doludurlar. Çocuğun çalışmaya isteyerek katılması ve çalışmadan hoşlanması önemli olduğu için, çalışmaların eğlenceli hale getirilmesine dikkat edilmelidir. Çocuklara bir şey öğretmek için onlarla konuştuğunuzda fiziksel olarak yakın olmak, uygun olan zamanlarda çocuğa dokunmak etkili olabilir. Sürekli göz teması kurarak bu çocukları daha kolay denetleyebilirsiniz. Bir göz atış çocuğu günlük hayallerden sınıf ortamına geri getirebilir. Talimat verirken aşağıdaki noktalara dikkat edin.
Canlı açık bir dil kullanın, kısa konuşun.
Her seferinde bir tek talimat verin.
Konuşurken yüzünüz çocuğa dönük olsun.
Çok duyuya hitap eden talimatlar vermeye çalışın.
Mümkünse yapılmasını istediğiniz davranışı gösterin.
Zaman zaman çocuğun talimatı anlayıp anlamadığını denetleyin ve gerekiyorsa talimatı tekrarlayın.
Sınıfa soru yöneltirken, önce soruyu sorun sonra çocuğun ismini söyleyin. Önce çocuğun ismini söylerseniz diğer çocuklar soruyu savuşturduğunu düşünüp dinlemeyecektir. Dikkati dağılan çocuğa kolay bir soru sorun, konuyla ilgili olması şart değildir. Çocuklardan bir konuda düşünmeleri istendiğinde birkaç saniyede cevaplayabilecekleri sorular sorulmalıdır. Bir konu üzerinde uzunca bir süre düşünmesi beklenmemelidir. Aksi takdirde çocuğun canı sıkılır ve dikkati dağılır. Acele ve özensiz yaptığı işleri tekrar kontrol etmesi istenmeli, verilen görevler arasında kısa molalar verilmelidir. Ne istendiği çok açık bir şekilde öğrenci tarafından anlaşıldığından emin olununcaya kadar tekrarlanarak iletilmelidir. Bu çocukların sınıf içi çalışmalarda hoşlandıkları biriyle eşleştirmek verimi arttıracaktır. Katılma ve bağlı olma ihtiyacı hisseden bu çocuklar grup içi çalışmalarda yer aldıkları sürece kendilerini güdülenmiş hissedecekleri için katılımları sağlanmalıdır. Sıraları öğretmen masasına yakın olabilir ancak orada amaçlı olarak tecrit edilmemelidirler. Kendisine örnek olabilecek bir arkadaşıyla oturtulabilir.
Sınıfta DEHB ile ilgili bir hikaye okumak, DEHB li çocukları deli olarak gören sınıftaki arkadaşları için yararlı olabilir. Sık sık gelişmeleri gözlemlenip denetlenmelidir. Sık ve çabuk geri bildirimler, onları doğru iş üzerinde tutmaya yardımcı olarak, kendilerinden ne beklenildiğini ve hedeflerini karşılayıp karşılayamadıklarını bilmelerini sağlayarak ve cesaret vererek gelişimlerine büyük yararlar sağlar. Kendini gözlemesini öğretin, düşüncelerine nasıl takılıp kaldığının farkına varmasını sağlayın ve en önemlisi de takılma gerçekleştiğinde tekrar nasıl odaklanacağını konuşun. Öğrenmenin duygusal boyutu ihmal edilmemelidir. Duygusal gelişimin sağlıklı olması, davranışların kalıcı kılınması açısından önemli olduğu için öğrencilerin katılım, ait olma ve eğlence ihtiyaçlarının öğretimsel etkinlikler esnasında karşılanması gerekir. Yaramazlığın dikkat çekme(sıkılma ve sevgi ihtiyacından dolayı), güç mücadelesi(tehdit edilmiş hissettiğinden dolayı), öç alma(incinme ve haksızlığa uğradığını hissettiğinden dolayı) ve yetersizlik(güçsüz hissettiğinden dolayı) olmak üzere dört kaynağı olduğunu akılda tutarak yaramazlıklarının nedenine uygun olarak müdahale biçimi belirlenmelidir. Uygun müdahale doğru sonuçlara götürür. Bu konuda bir sınıf yönetimi kitaplarından yararlanabilirsiniz. Pek çok DEHB li çocuk görsel olarak daha iyi öğrendiği için bir şey söyleneceği zaman göstererek söylemek tercih edilebilir. İstenilen davranış aynı zamanda yazılırsa daha da somutlaşmış olur. Herhangi bir olay yada konunun taslağını çıkarma, kitap okurken ve dinlerken not alma becerisini kazandırılmalıdır. Bu becerileri kazanmak DEHB li çocuklara kolay gelmez fakat bir sefer öğrendikleri zaman okumaktan ve ders dinlemekten daha az sıkılır hale gelirler. Aşırı yorgunluk stres ve baskı çocukların özdenetimlerini azaltıp uygunsuz davranışlara neden olabileceği için dinlenme fırsatları sağlanmalıdır. Sessizlik zamanı ve gevşeme tekniği uygulamaları buna örnek olabilir. Bu çocuklar gün boyunca çok fazla başarısızlık duyguları yaşarlar. Bunun için mümkün olduğunca başarılı olduğu durumlar araştırılıp başarılarının altı çizilmelidir.
DEHB li çocukların özdenetim düzeyi düşük olduğu için özdenetimli olmasına yardımcı olacak geri bildirimler verilmelidir. Nasıl davranacakları konusunda genellikle fikirleri olmayan bu çocuklara alternatifler sunulmalıdır.(Bunu farklı bir biçimde nasıl söyleyebilirdin gibi ) DEHB in en yıkıcı yönü DEHB in kendisi değil özsaygıya yönelik ikincil zararıdır. Bu çocuklar bol bol cesaretlendirilip övülmelidir, ancak överken dikkatli olup gerçek övgülerle sahtelerini kolayca ayırabilecekleri unutulmamalıdır. Çocuğa DEHB in avantajları olduğu da hatırlatılmalıdır. Çok fazla enerji verdiği için aşırı hareketlilik acil işlerin yapılmasında etkili olmaktadır. İleride hareket yada konuşkanlık gerektiren mesleklerde başarılı olabilecekleri belirtilmelidir.
Ödev ve Sorumluluklar
DEHB li çocuklar dışsal olayları kendi başlarına yapılandıramadıkları için yönlendirilmeye ve planlamaya ihtiyaç duyarlar. Planlamayı kolaylaştırmak için etkinlik listelerinin yapılması, yaptıkları işin neresinde kaldıklarını unuttuklarında hatırlamalarını kolaylaştırır. Hatırlama bu çocuklar için problem olduğundan dolayı, doğal olarak var olmayan çağrışımlar oluşturarak kodlamaya yardımcı olan hatırlama stratejileri ve beceriler öğretilebilir. Ödevlerini küçük parçalara ayırmak DEHB li çocuklar için önemlidir. Ağır ödevler çocuğu ezebilir ve çocukta yetersizlik duygusuna yol açabilir. Bu tür ödevlerin her bir bölümü yapılabilecek parçalara ayrılarak çocuğun başarısızlık korkusu azaltılabilir. Aslında bu çocuklar yapabileceklerini düşündüklerinden daha fazlasını yapabilirler. Bu çocuklar çok ödevden sıkıldıkları için az ödev verilerek ödevlerinin niceliğinden ziyade niteliğine dikkat edilmelidir. Yaptığı çalışmalarda verdiğiniz sürenin yeterli olup olmadığına dikkat edin. Yetersiz süreden dolayı başarısızlık çocuğun yeteneklerinden şüphe etmesine yol açar. DEHB li çocuklar bir ödevi yaparken kendi hızlarına göre değerlendirilmelidir. Sınıftaki diğer çocuklara bakarak onun geç yada erken bitirdiğini söylemek yanıltıcı olabilir. Çalışma hızı diğer çocuklarla kıyaslanarak belirlenirse DEHB belirtileri daha da artabilir. Öğrenmeyi ölçmek için alternatif değerlendirmeler kullanılmalıdır. Geleneksel standart testlere güvenilmemeli, konular bazen ödev, proje, video kayıt çalışması vererek yada sözel olarak değerlendirilebilir. Bu çocukların bütün ödevlerini, sorumluluklarını, sınav günlerini ve randevularını yazabilecekleri bir ödev defteri kullanmaları sağlanmalıdır. Bu defter günlük olarak kontrol edilmelidir. İşlerini önem derecesine göre sıraya koyması gerektiği paylaşılarak yapılacaklar listesi hazırlamaya özendirilebilir. DEHB li öğrencilerin bazen diğer öğrenciler kadar iş yapamayacaklarını unutulmayarak beklentiler öğrencinin kapasitesine göre ayarlanmalıdır. DEHB li öğrenciler bağımsız çalışmanın aksine öğretmen tarafından doğrudan işe yönlendirildiklerinde daha başarılı olmaktadırlar. Çocuk tarafından ceza olarak algılanmamak kaydıyla mümkün olduğunca çocuğa sorumluluk verilmelidir.
Kurallar
DEHB li öğrencilerin okul başarısını arttırmak için öğretmenlerin kuralların yapılandırılmış olmasına, çalışma zamanlarının kısa tutulmasına, dersin ilginç etkinliklerle desteklenmesine ve olumlu pekiştireçlerin kullanımına dikkat etmesi gerekir. Düzeni sağlamak için kurallar mümkün olduğunca erken oluşturulmalı, düzen ve temizliği kontrol etmek için çok sık ara kontroller yapılmamalıdır. Aksi takdirde çocukların içsel motivasyonları azalır. Sınıftaki öğrencilerin katkılarıyla oluşturulan kuralları herkesin görebileceği bir biçimde yazıp asmak, kuralların benimsenmesini ve uygulanmasını sağlayabilir.
.ALINTIDIR.