ATATÜRK’Ü ANMA PROGRAMI
Bir milletiz şimdi yedisinden yetmişine yas tutan
Derdimiz öyle büyük, devamız öyle az ki...
Nasıl dindirilir gözyaşlarımız
Öz ağlamasa göz ağlamaz ki...
Sayın Kaymakamım, Belediye Başknım, Garnizon Komutanım, Daire Amirlerim, Değerle
Misafirler, Sevgili Öğrenciler!
BU gün büyük önder Atatürk’ün sonsuzluğa göçüşünün 63. Yıldönümü nedeniyle
burada toplanmış bulunuyoruz.
Muzaffer HACIHASANOĞLU’nun bir şiirinde Atatürk Şöyle sesleniyor:
“On Kasımlarda,
Önleri ilikli
Boş bakışlarla
Çıkmasınlar karşıma!
İstemiyorum!
Size güvendim Cumhuriyet’i gençler!
Size inanıyorum...”
İşte Atatürk’ün güvendiği, inandığı gençler onu unutmadılar:
“Karanfil oylum oylum
Geliyor levent boylum
Levent boylum gelmezse
Del’olur benim gönlüm” diyerek sizlere seslenecek olan okulumuz öğrencileri,
hazırlamış oldukları “Atatürk Oratoryosu”nu sunacaklardır.
ATATÜRK OROTORYOSU
1.SAYGI DURUŞU
Kız öğrenci
Mustafa Kemal, sessizlik,
Ki susar doruklara konan kuş
Uzanmış boydan boya şehitler ve gaziler
Mustafa Kemal ahret olmuş şimdi,
Mustafa Kemal vatan olmuş.
Mustafa Kemal bizi yönlere döndüren
Karanlığı, aydınlıklarla örtülü;
Mustafa Kemal,
Açılmış, açılmış,
Rüzgargülü.
İçinde bulunan günden sonra
Mustafa Kemal hiç gelmeyen yarın,
Mustafa Kemal hiç gelmeyen yarın,
Mustafa Kemal yaşamak gibi bir şey,
Aşar mevsimlerini çağların.
Yirmi milyon, elli milyon, iki yüz milyon;
Mustafa Kemal tek.
Hürriyetle kımıldamış,
Hürriyetle sonsuz,
En uzak, en yeni, en gerçek.
Yürür, götürür, uçurur bizi,
Ölümün zamanda bıraktığı hız.
Mustafa Kemal gücümüz, kuvvetimiz dağlarda,
Gönüllerin dileği daha ötelere gider,
Mustafa Kemal acımız.
F.Hüsnü DAĞLARCA
Erkek Öğrenci
Ölümün zamanda bıraktığı bu hız için, bu büyük acımız için sizleri bir dakikalık
saygı duruşuna çağırıyoruz.
Dikkat!
“Saygı Duruşu”
Rahat!Teşekkür ederim.
2.AÇIŞ KONUŞMASI
Erkek öğrenci
Biz Atatürk’ü görmedik. Resimlerinden öğrendik buğday sarısı saçlarını, deniz
mavisi gözlerini. Onu görenler anlattılar bize. Düşünceleri ilkeleri böyle yer
etti usumuzda. Okul müdürümüz sayın Mustafa Beyaz Atatürk’ü anlatıyor.
ATATÜRK ..............
3.ATATÜRK
Erkek öğrenci
Atatürk büyük oğul, Türk ulusunun kader çizgisinde Fatihler Kanuniler ölmez,
dediği gibi ozanın, Atatürk de bir sonsuzluğun başlangıcıdır. Bu gerçeği bize
arkadaşımız Burcu ACAR bir şiirle dile getiriyor.
Kız öğrenci
Nasıl söylerim öldüğünü,
Atatürküm karşımda,
Yatmış uyumuş karlar üstüne
Kalpağı başında.
Nasıl söylerim öldüğünü,
Çenesine uzanmış eli
Atatürküm çıkar Kocatepe’ye
Dalgın, düşünceli.
Nasıl söylerim öldüğünü,
Elinde beyaz tebeşir
Geçmiş tahta başına
Atatürküm ders verir.
Nasıl söylerim öldüğünü,
Başında yeni şapkası
Yola çıkmış yürümüş
Kalabalık arkası.
Nasıl söylerim öldüğünü, nasıl!
Bir ışık vurmuş yüzümüze
Atatürküm bakıyor besbelli
Çeki düzen verilim üstümüze.
İlhan DEMİRARSLAN
2.ATATÜRK ve BİLİM
Kız öğrenci
Aman Kemal Paşam aman,
Ayırma kalem parmaklarını alnımızdan.
Senin ellerin civan, senin yumruğun yavuz,
Has bahçemizde diri gülümüz,
Rüzgarlı yaylamızda doru atımız.
Aman Kemal Paşam aman
Biz sana yangınız, biz sana vurgunuz.
Dinçer SÜMER
Erkek öğrenc
Atatürk’ü devlet adamlarından bir özelllik ayırır. Atatürk hem şavaşı bilir, hem
barışı. Hem saldıran güçlere karşı savaşmayı bilir, hem de yıkık bir ülke
üzerine yeni bir devlet kurmayı. BU özellik bir arada kimde bulunur? Savaşların
yenilmez önderi Atatürk’ün barışları, yeni kurumları gerçekleştire çabalarını
size arkadaşımız Murat SABANCI anlatıyor.
Erkek öğrenci
Atatürk, bilime gerçek değerini veren bir kişidir. Onun sürekli olarak okuması,
bilim adamlarıyla toplantılar yapması, onların düşüncelerini alması bizim için
en büyük örnek davranışıdır.
Atatürk bilimle her yönden ilgilenmiştir. Onun ilgisi sözde kalamamıştır.
Bilimsel kurumlar kurdurmuş, bu kurumların yaşaması için gereken parayı da
sağlamıştır. Biz kurduğu ve parasal kaynaklarını sağladığı kurumlar üzerinde
duralım.
Bir Fransız yazarının “Türklerin barbar olduklarını” ileri sürmesi Atatürk’ü
üzmüş, Atatürk bunun üzerine tarihçileri çevresinde toplamış, Türk tarihinin
incelemesini buyurmuştur. Bu incelemelerin kolayca, bilimsel olarak
yapılabilmesi için de 12 Nisan 1931 yılında Türk Tarihi Tetkik Cemiyetini,
bugünkü adıyla Türk Tarih Kurumunu kurdurmuştur.
Dilimizin yabancı diller boyunduruğundan kurtarılması gerketiğini ileri sürmüş,
12 Temmuz 1932 yılında Türk Dil Tetkik Cemiyeti’ni, bugünkü adıyla Türk dil
Kurumu’nu kurdurmuştur.
Atatürk bir çok bilimsel çalışmaya imza atan bu kurumları kurdurmakla kalmamış,
vasiyetiyle bu kurumların parasal kaynaklarını da sağlamıştır. Hangi devlet
adamı parasal varlığını iki bilim kuruluşuna bağışlamıştır?
Bugün Türk Tarih Kurumu’nun ve Türk Dil Kurumu’nun ulaştığı aşama Büyük Önder
Atatürk’ün bilme olan saygısının ve sevgisinin bir sonucudur.
Bilim sever Atatürkümüzle övünüyoruz.
5.AL KARANFİLLER
(II.BÖLÜM)
Kız öğrenci(Burcu SOLMAZ)
Yüce Atatürk, Amerikalı bir çiçekçinin
1.Erkek öğrenci
En çok hangi çiçeği seversiniz?
Kız öğrenci
Sorusuna
2.Erkek öğrenci
Al karanfil
Kız öğrenci
Cevabını vermişti.
Birinci Kız
Karanfil oylum oylum
Birinci Kız(İlknur KİZİR)
Geliyor selvi boylum
Birinci Kız
Selvi boylum gelmezse
Birinci Kız
Del’olur benim gönlüm
Delikanlı
Del’oldu gönlümüz gelmiyor
Karardı günlerim gülmüyor
Bir al sabaha özlem çekeriz
O güneş başka güneş, yükselmiyor.
İhtiyar kadın
Bir ömür bilirim karadan kara
Canlar içre canlar uykusuz
Bir dert işlemiş vatanın gönlüne
Gönüller kor kor
Dudaklar susuz
İhtiyar erkek
Dönmüyor feleğin kanadı
Yoruldu, durdu, kırıldı
Yürek bir al kanat olmak ister
Şöyle aldan al bir kanat
Vursun düşmanın yüzüne
Gözüne, dizine
Pişman ediversin bir anda
Ulaştığı için gündüzüne.
Delikanlı
Bir tokat, bir yumruk olmak isterim
İneyim başına sertten sert
Ateşe verilsin yüreği,
Çeksin gölgesini üstümden
Bir halâl olarak sonsuzca
Bu yurtta tek başına
Gölgemle yaşamak isterim ben.
Kızlar ve erkekler korosu:
Karanfil deste gider
Türküdür, beste gider
Bir paşa İstanbul’dan
Samsun’a dosta gider.
Karanfil oylum oylum
Geliyor levent boylum
Yurt gönüllüm gelmezse
Del’olur benim gönlüm
Birinci kız
Bileşiverdi özgürlüğü seen
Özgürlüğe özlem dudaklar
Yakın oluverdi Gazi Paşa’yla
Vatanıma uzaklar.
İkinci Kız
Uzaklar dize geldi
Erzurum göze geldi
O büyük tan kaynağı
Sivas’tan bize geldi
Üçüncü kız
Sarı zeybek yaslanır
Yağmur yağar ıslanmaz
Bir kez kükreyiverdi mi
Deli gönül uslanmaz
Dördüncü Kız
Gazi Paşam Ankara’da
Bir adım. Afyon
Bir selam, bütün yurt hazır
Bir işarette yürekler bir kuş
Bir sözle bütün Anadolu
Cepheleri doldurmuş.
İhtiyar erkek
Beş cepheden yaram var
Beş devletle vuruştum
Beş asker oldum bir ömürde
Daha da olurum beş asker
Ölürüm, yeniden can bulurum
Her nereden olursa olsun
Vatan için düşman üstüne
Bir hınç olur doğrulurum.
İhtiyar kadın
Kara günlerim, uzaklaşın
Yok olun kara düşüncelerim
İşte vatanın bağrı can olmuş
Dermansız bilinen yürek
Birden derman olmuş
Gazi Paşam önümüzde
Gecemizde, gündüzümüzde
Vatan bakışlı bir ceylan olmuş.
Erkekler ve Kızlar Korosu:
ÇANAKKALE TÜRKÜSÜ
6.ATATÜRK’TEN ANILAR
Kız öğrenci
Atatürk kişilik sahibi bir önderdir. Yurdumuz kuşatıldığı zaman hem ümidini
yitirmemiş, hem de ezilmemiş, düşmanı karşısında, gözünde büyütmemiş, korkuya
kapılmamıştır. Şu anı bunun en güzel örneğidir.
“Mustafa Kemalce Bir Cevap”
İstanbul’un işgal günleri: Başta General Harrington olmak üzere bir kısım işgal
kumandanları Pera Palas salonunun bir köşesinde otururlar. Mustafa Kemal nedense
dikkatleri çeker. Kim olduğunu soruştururlar. “Mustafa Kemal” denir. Onlar için
Mustafa Kemal, Birinci Dünya Savaşı’nın en ünlü kişilerinden biridir.
Kendisine haber göndererek masalarına davet ederler. Ama Mustafa Kemal’in cevabı
hem nazik, hem kesindir:
Burada ev sahibi olan biziz. Kendileri konukturlar. Onların bu masaya gelmeleri
gerekir. (Cevat ABBAS)
7.AL KARANFİLLER
(II.BÖLÜM)
Kızlar korosu:
Karanfilim tastadır
Yüreciğim hastadır
Bütün sevgilerin yolu
Cardan can olan dosttadır
Erkekler korosu:
Candan can olan Gazi’nin
Bir emriyle vuruldum
Bir kılınç oluverdim baştan ayağa
Afyon cephesine doğruldum.
İhtiyar erkek
Ben hazırım Paşam
Hem hızırım Paşam
Yurdun alın yazısını
Süngü olur yazarım Paşam
İhtiyar kadın
Ben bir al karadım al
Al hıncımı düşmana çal
Vatan uğruna ölem de
Yurdun başında sen kal,
Delikanlı
Ben yıldırımdan ince
Şimşekten keskinceyim
Emret paşam emret
Tanlardan da önceyim.
9.KARTAL BAKIŞLI DEHA
Ben denizim, ta ezelden beri,
Mevsime, yeşilime hayran insanlar,
Bir ben vurgunum gözlerinin rengine;
Bende öyle mavi nerde var?
Akdeniz, Karadeniz kardeşlerim,
Anlata anlata bitiremediler.
Mayıs çiçekleri gibi dalgalarda,
Açılırmış Mustafa Kemal dediler.
Ben rüzgar istemem şahlanmağa,
Yelemi okşasın Mustafa Kemal, yeter.
O bir üflesin avuçlarıma,
Süt liman olurum, cümbüşüm biter.
Dağda:
MUSTAFA KEMAL
Omuz omuza kilitlenmişiz,
Kartallarla sohbetimiz berdevam.
Yalnız Mustafa Kemal’e geçit vermişiz;
O milleti kurtarmağa giden adam.
Ağacımız, çiçeğimiz, kuşumuz,
Onun türküsünü çağırır durur,
Biz dağ milletiz, dağlaşmazsak,
Halimiz nice olur?
Tepelerim vardı benim, toprak yığını;
O ayak bastı kardeşim, dağlaşıverdi.
Kocatepe, Adatepe, Metristepe;
Kocadağ, Adadağ, Metrisdağ oluverdi.
Ben ve Mustafa Kemal, kardeşiz.
Sularla yıldızlarla beraber.
Fırtına, şimşek oluruz,
Millet iletince haber.
A.Hikmet PAR
Kızlar korosu
Yurdumu alsın öyle mi?
Yurdumda kalsın öyle mi?
Benim Atamın kaderi
Ağuyla gülsün öyle mi?
Kızlar ve erkekler korosu
Hayır, asla duramam
Mustafa Kemal emretmiş
Kimseye akıl soramam.
Birinci Kız
Bir sel, vatanın bağrından
Bir sel, vatanın bağrına
Yücelerden yüce bir sel
Çevrildi İzmir yoluna.
İkinci kız
Kara günler karalarda eğlensin
Ak günlerim ellerimden tutuyor
Özgürlüğü emivermiş de ufuklar
Bana, benim olan güneşler yaratıyor.
Üçüncü kız
İşte İzmir’in Kordonboyu
Yarin yamandır huyu
Düşman ne olduğunu bilmiyor
Öğrenmiş Hanya’yı, Konya’yı.
Dördüncü kız
Çekilin üstümüzden
Türkle başbuğ geliyor
Vatanın damarlarında
Türk kanı yeniden gülüyor.
10. O GELİYOR
Kız öğrenci
Bir gemi Karadeniz dalgalarını yaman aşıyor,
Bir gemi Anadolu’ya umut taşıyor.
O gemide bir inanç, bir hınç geliyor.
Kızlar ve erkekler korosu:
ATAM MARŞI
Erkek öğrenci
Yıl, 1919,
Mayıs’ın on dokuzu
Uyanın Samsunlular!
Uyumak ölüme eş,
Diriltin ruhunuzu.
Ufukta bir gemi var!
Fakat bu gemi niçin böyle yavaş geliyor?
Acaba yolu mu az, yoksa yükü mü ağır?
BU gemi umut yüklü, inan yüklü, hız yüklü;
İşte bu vatanın derdiyle yanan bağır...
Kurulacak yarını düşünen baş geliyor.
Bu baş ki gökler gibi bir küme yıldız yüklü
Bu gemi onun için böyle yavaş geliyor.
Yıl, 1919,
Mayıs’ın on dokuzu.
Ufukta duran gemi gitgide yaklaşıyor.
Sanki harlı bir ateş
Yakıyor ruhumuzu.
Beklemek üzüntüsü her gönülden taşıyor.
Üzülmemek elde mi?
Hız yüklü, inan yüklü, umut yüklü bu gemi!
O umut yayıldıkça ruhlara sıcak sıcak.
O hız doldukça bütün damarlara kan gibi!
Gizli gizli inleyen her yürek canlanacak,
Ateşler püskürecek uyanan volkan gibi!
Gittikçe büyükleşen
Gölgene dikilmekten
Karar gözlerimiz,
Koş, atıl gemi, sana engel olmasın deniz!
k saçlı dalgaları birer birer kes de gel!
Kuşlar gibi uç da gel, rüzgar gibi es de gel!
C.Sahir EROZAN
10.ATATÜRK’Ü ANLAMAK NEDİR?
Erkek öğrenci
Atatürk’ü anlamak bir kuru övgü değil. Atatürk’ü yaşamak yalnızca ağlamak değil.
10 Kasımları bekleyip gönül dağlamak değil. Ozanın dili olmuş Atatürk:
Kız öğrenci
Öldü sanmayın beni
Kalbinizdeyim sıcak duygularınızla
Elinizdeyim verimli işler içinde
Nerede üstünse başarınız
Bilin ki orda ben varım.
10.ATATÜRK KURTULUŞ SAVAŞI’NDA
Erkek öğrenci
Biz varlığımız Atatürk’e borçluyuz. Önümüze düştü. Baş oldu bize. Düşmanı onunla
döktük denize. Bunun anlamını arkadaşımız Berna KİZİR bir şiirle veriyor.
Kız öğrenci
Sana borçluyuz ta derinden!
Çünkü yurdumuzu sen kurtardın.
Hasta, yorgun düşmüştük,
Yaralarımızı iyice sardın.
Yiğittin, inanç doluydun, yapıcıydın,
Sanatkardın, denizler kadar engin;
Kimsenin göremediğini görürdü
Sevgiyle bakan gözlerin.
Dedin ki: Bu millet, bu büyük millet
Yüzyıllar boyunca geri kalmış,
Bu yurt, bu güzel yurt, bizim yurdumuz
Her yanından yaralar almış.
Dedin ki: Bir güzel savaşmalı
Kurmak için yeniden,
Bilgiyle, inanla, coşkunlukla
“Öğün, çalış, güven!”
Sana borçluyuz ta derinden!
Işığısın bu yurdun.
Dilimizi, ulusallığımızı öğrettin bize,
Çünkü Cumhuriyeti sen kurdun.
Hürriyeti sen yaydın içimize,
Halkçıyız dedin halk içinden,
İnançta hür yetiştirdin bizi,
Sana borçluyuz ta derinden!
Devrimlerle yüceltti, çok yüceltti,
Bu milleti temiz ellerin.
Sana borçluyuz ta derinden!
En büyüğü Mustafa Kemallerin!
Cahit KÜLEBİ
Kızlar ve erkekler korosu:
ANKARA TÜRKÜSÜ
12.AL KARNFİLLER
(III:BÖLÜM)
Kızlar korosu:
Karanfilim açılıyor durmadan
Açılıyor, saçılıyor durmadan
Al renkler içinde Vatan’la
Uçuluyor durmadan
Erkekler korosu:
Karanfil uzar gider
Yaprağın düzer gider
Özgürlük, bir can olmuş
Gözlerin süzer gider.
Erkekler ve kızlar korosu
Gazi Paşam dünyaya ferman
Onun dilekleriyle yoğruldu vatan
Al karanfiller şimdi daha al
Şehit kanlarından.
Birinci kız
Yurdum sen sensin
Tek dilek sensin
Öyle bir aşk selisin
Akıp tükenmeyensin
Atatürk, her işte bir fikir
Atatürk, her işte bir adım
Atatürk, her işte bir nefes
Atatürk, her işte muradım.
O gösteriyor, millet yapıyor
O yapıyor, millet tapıyor
O başımızda bir yaratan ki
Bütün başarılar ondan kopuyor
Vatanımız onunla geniş
Onunla bayrağımız al
Biz onun emekleriyle
Yeşermiş kollarız dal dal.
Kız öğrenci
Küçüktük, elimizden tuttu
Uyanık dizinde uyuttu
Büyüttü, yürüttü
Fikirleriyle okuttu.
13. ATATÜRK’LE HER ZAMAN
Erkek öğrenci
Ateşimiz sönmüş değil,
Bitmez senden aldığımız
Kalem kağıt da yetmezse
Kanımızla yazacağız.
Bize yol gösteren sensin
Sensin bize hayat veren
Bizi boğacak sellere
Sensin aşkla kanat geren.
Sensin bütün bir insanlık
Tarihinde tek kahraman
Sensin tek işaretinle
Bir milleti kalkındıran.
Bu günleri gören sensin
Bu gençlik senin eserin
Sensin bu dağ başında hür
Esen rüzgar serin serin.
Aşkın sinmiş ilikleri
Nabzımızda atan sensin
Sensin bu sevgili bayrak
Taptığımız vatan sensin
Taptığımız vatan sensin
Ateşimiz sönmeyecek
Tükenmeyecek aşkımız
Nesillerden nesillere
Hep seni anlatacağız.
Tarık ORHON
İhtiyar erkek
Dallarım yapraksız neyleyim
Görmemeliydim
Atan öldü diyorlar
Duymamalıydım.
İhtiyar kadın
Gözlerim ışıksız neyleyim
Bakmamalıydım
Ey yüce insan senin için
Senin için gözyaşı
Dökmemeliydim.
Delikanlı
Günüm soldu erken, neyleyim
Gülmemeliydim
Atam izinde yas nedir
Bilmemeliydim.
Birinci kız
Gözyaşım dost oldu neyleyim
Ağlamasam çaresiz
Atam yokluğunda yokum
Ölsem çaresiz.
12.ATATÜRK’ TEN ANILAR
Kız Öğrenci
Mustafa Kemal şerifi üzerine titreyen bir çocuktu. Mahallesinde sokak oyunlarını
seyreder ama katılmazdı. O zamanki arkadaşlarının birinin anlattığına göre, bir
gün komşu çocukları birdirbir oynuyorlarmış, Mustafa Kemal de seyrediyormuş.
Bakalım ondan sonra ne olmuş?
(Öğrenciler sahnede birdirbir oynamaya başlarlar.)
Erkek öğrenci
-Mustafa bizimle birdirbir oynar mısın?
Atatürk-Erkek öğrenci
-Peki, olur.
Erkek öğrenci
-Ama eğil de atlayalım.
Atatürk-Erkek öğrenci
-Ben eğilmem; Üstümden atlayabiliyorsanız atlayın, kesinlikle eğilmem.
(Öğrenciler sahneden çekilirler.)
Kızlar ve erkekler korosu:
Karanfil deste gider
Türküdür, beste gider
Bir paşa İstanbul’dan
Samsun’a dosta gider.
Karanfil oylum oylum
Geliyor levent boylum
Yurt gönüllüm gelmezse
Del’olur benim gönlüm
15.ATATÜRK
İhtiyar kadın ve ihtiyar erkek
Andık adını selam durduk
Gene aramızdasın,
Gene bizimlesin
Biliyorduk.
İşte gözlerin mavi mavi bakar
İşte o sarı saçlar
Sen ölmedin
Biliyorduk.
Daima dilimizdesin
İşimizde, aşımızda, ekmeğimizde
Bitmemiş bir destanısın
Biliyorduk
Ne söylesek anlatamazdık ki seni
Sade “Atatürk” dedik
En büyük dedik
Sustuk
Kızlar ve erkekler korosu:
Karanfilsin, tarçınsın
Felek, niçin hırçınsın?
Atatürk’le varol ki
O zaman benim harcımsın.
Karanfil başa döner
Açılır süse döner
Duyunca can acımı
Renk atar yasa döner
Karanfil katar oldu
Ayrılık beter oldu
Can varlığım Atatürk
Gözlerde tüter oldu.
Birinci kız
Onunla doluyuz her işimizde
Gecemizde gündüzümüzde
Her sabah işe başlarken
Önümüzde ve izimizde