ENERJİNİN YOLCULUĞU
Yıl 2070’ di. Artık her şey için çok geçti dünyada. Elektrik için savaşlar veriyorlardı. Ellerinde kalan son enerjiyi de yapay
atmosfer için kullanmışlardı. Dünya artık sular altındaydı, her taraf suydu, ama deniz suyu olduğundan su kıtlığı da yaşanıyordu.
İnsanlar yarım bardak su bulmak için değerli mücevherlerini ve paralarını veriyorlardı. Koskoca dünya artık iki milyar nüfusa sahipti. İnsanlar salların, kayıkların üstünde yaşıyor, bu da yetmezmiş gibi nefes almak için bile para ödüyorlardı!
Enerji olmadığından her şey ilkeldi.
O sabah Yağmur, kendini bir salın üstünde buldu yorgun ve susuz. Kalan son adalardan biri daha enerji yetmezliğinden yapay atmosfer alanından çıkarılmıştı. Yağmur kalktı, etrafına baktı .Yakında bir ada vardı. Burası Atlantis’ ti .Salıyla adaya gitti.
Hatırlıyordu da kendisi küçük bir çocukken ailesiyle birlikte neşeyle piknik yaparlardı, denize giderlerdi.Yorgun argın eve döndüklerinde ablası bütün ışıkları açardı, dişini fırçalarken suyu kapatmazdı.Babası hortumla iki saat çok sevdiği arabasını yıkar, bahçeyi sulardı. Hatta bahçeye koyduğu minik televizyonunda gol olursa hortumu açık bırakıp televizyona koşar
maça dalıp giderdi. Annesi ise bilgisayardan müzik dinler, televizyondaki yemek programını izlerdi.
Yağmur da az değildi hani! Takardı kulaklığı müzik dinlerdi hiç sıkılmadan. Sonra telefonu alıp arkadaşlarını arardı, bir saat konuşurdu, ama şimdi bunların bedelini ödüyordu. Düşünüyordu sürekli, bizden sonrakiler ne diyecek diye.
Bu sırada adaya varmıştı biraz seslendi, kimse yoktu. Bu benim için bir kurtuluş olabilir dedi içinden. Kumsaldan birkaç çakmak taşı topladı ve ateş yaktı. Bir sürü hindistan cevizi bulduğu için şanslıydı. Ne zamandır böyle güzel bir gün geçirmemişti.
Hindistan cevizi yedikten sonra kumsalda yürümeye başladı. Her şey ne olduysa o anda olmuştu kumun içinde bir elektrik kıvılcımı çıktı. Yağmur hemen kumu kazmaya başladı. Bir saatin sonunda tahtadan yapılma bir kapak buldu.
Kapağın üstünde “En acil zaman için kurtuluş” yazıyordu.Yağmur çok şüphelendi. Acaba burada ne olabilirdi? İyice merakına yenik düşen Yağmur kuvvetli bir şekilde kapağı çekti, açtı. Uzun merdivenler vardı. Bir kuyu gibiydi, dibi görünmüyordu.
Yağmur merdivenlerden inmeye karar verdi. Merdivenin sonuna ulaştığında ise bir tünel vardı. Tünelin sonunda ışıklar parlıyordu.
Yağmur koşarak tünelin sonuna ulaştı. Burası bir cennetti adeta. Hertarafta şarıl şarıl akan sular ve leziz yiyecekler vardı.
Ayrıca elektrik noksanlığı yoktu. Hertaraf ışıl ışıl parlıyor, müzik setleri birbirinden güzel şarkılar çalıyordu. Bilinmeyen bir ses Yağmur’ a yönelerek “Bu gördüklerin sadece bir başlangıç, insanlık böyle giderse sonu böyle, ama değişir az enerji
kullanırlarsa birşey olmaz” dedi ve birden bütün ışıklar söndü. Hiçbir yer görülmez oldu. O anda yumuşak bir ses “Yağmurcuğum uyan saat yedi oldu. Okula geç kalacaksın.” dedi.
Yağmur gözlerini açtı, annesinin boynuna sarıldı. Işıklar yanıyor, musluklardan çamur değil su akıyordu. Yağmur koşarak diş fırçalamak ile meşgul olan ablasının yanına gitti. Banyonun ışığını söndürdü ve boşa akmakta olan suyu kapadı. Ablasına dönerek “Gündüz vakti ışığa gerek yok ve suda boşuna akıyor.” dedi. Babasına giderek artık bahçeyi bilinçli bir şekilde
az su ile sulayabileceğini ve arabayı bir fırça ve bez ile silmesi gerektiğini söyledi.
Annesi ise Yağmur’a katılıp “Artık ne ile uğraşıyorsak onu yapmalıyız. Bilgisayardan şarkı açıp televizyon izleyecek isek bilgisayarı kapatmalıyız.” dedi. Ablası atıldı “Enerji sonsuz bir kaynak değil, artık bunlara dikkat edelim.” dedi. Bütün aile bu kararı onayladı. Yağmur okulda da bundan bahsetti. Artık telefonla gereksiz görüşmeler yapmayacağına ve çok uzun süre müzik dinlemeyeceğine ant içti.
Arkadaştan arkadaşa, aileden aileye kulaktan kulağa yayıldı bu düşünceler ve kurallara uyuldu. Yağmur yıllar sonra aynı sesi duydu: “Teşekkürler insanlığı kurtardın, çok teşekkürler,” diyordu. İnsanlar artık enerji tasarrufu yapıyor, enerjiyi boşa harcamıyordu.
Böylece insanlar kendi sonunu getirmedi artık, önlerinde ise güzel, mutlu ve parlak bir gelecek vardı.
Hikaye alıntıdır:
Adı Soyadı : Deniz KÖROĞLU
Okulu : Batıkent Milli Eğitim Vakfı