Anaokulu Eğitiminde Üç Farklı Yaklaşım (1)
Bugünlerde birçok anaokulu, tanıtımlarını yaparken okullarında kullandıkları eğitim yaklaşımlarından bahsetmekteler. Eğitimcilerle özellikle de okul müdürleri ve yöneticileri ile konuştuğumda bana okullarında uygulanan yaklaşımların veliler tarafından bilinmesinin çok önemli olduğunu söylediler, çünkü veliler okulda uygulanan yaklaşımı bildikleri zaman çocuklarının nasıl bir eğitim alacağını yaklaşık olarak tahmin edebiliyor ve okulla çok daha kolay iletişim kurabiliyorlar. Ancak veliler cephesine baktığımızda durumun eğitimciler kadar açık olmadığını görebiliyoruz. Çünkü veliler çocuklarını gönderdikleri okullarda var olan eğitim yaklaşımlarının sadece ismini biliyor (onu da okul tanıtımlarında okudukları için ? ) , bu yaklaşımın ne gibi unsurlar içerdiğiniya da çocuklara neler öğrettiğini çok fazla bilmiyorlar. Bu nedenle ben de bu ve bundan sonraki iki yazımın içeriğini ülkemizde anaokullarında uygulanan 3 farklı eğitim yaklaşımına ayırdım. Bu yaklaşımları şöyle sıralayabiliriz; Montessori Eğitim Yaklaşımı, High Scope Eğitim Yaklaşımı ve Reggio Emilia Eğitim Yaklaşımı olarak.
İlk olarak...
Montessori Eğitim Yaklaşımı:
Yaklaşımın İçeriğine Baktığımızda...
Sosyal Alan:
• Bu yaklaşım okul ve aile arasındaki bağa oldukça önem veriyor.
• Bu yaklaşıma göre sınflar sadece aynı yaş grubundan öğrencilerle oluşmuyor, bunun yerine farklı yaş grubundan farklı öğrenciler bir araya getiriliyor.
• Bu yaklaşımda “öğrenciler bir şeyleri kendileri yaptığı zaman en iyi öğrenirler” anlayışı hakim.
• Öğretmen çocuklara bir şeyler göstermek istediğinde bunu anlatmak yerine sesiz bir şekilde yapılacak aktiviteyi örnekler.
• Bu yaklaşıma göre çocuklar sınıftaki herhangi bir malzemeyi istedikleri zaman kullanabilirler, bu onları bağımzlaştırmak için en iyi yöntemdir.
Müfredat İçeriği:
• Duyusal öğrenme çok önemli, çocuğun 5 duyusunu kullanarak öğrenmesi sık sık vurgulanıyor.
• Sınıfta bulunan çoğu oyuncak didaktik amaçlar taşıyor. Çocuğu eğlendirmekten çok ona bir şeyler öğretmek amacıyla dizayn edilmiş oyuncaklara daha çok önem veriliyor. Bunlar, bulmacalar, bloklar, küpler, yerleştime oyunları...
• Çocuğun dil gelişiminin desteklenmesi çok önemli, bunun için çocuğa yazmayı ve okumayı öğreten dersler veriliyor.
Çevre Dizaynı:
• Bu yaklaşıma göre çevre, çocuğun en iyi eğitim alacağı şekilde dizayn edilmelidir.
• Çevre, çocukların rahat edeceği şekilde dizayn edilmelidir. (Çocuk ölçülerine uygun materyaller –mobilyalar, park oyuncakları- seçilmelidir.)
• Sınıf içinde oluşturulan farklı alanlarla çocuğa ev ortamını hatırlatılmalıdır. Örneğin, yumuşak yastıklarla hazırlanmış bir dinlenme köşesi çocuğa ev ortamını hatırlatacak şekilde dizayn edilmelidir.
• Her çocuk sene başından itibaren bazı özel aitliklere sahip olmalı ve bunun devamlılığı korunmalı. Örneğin, çocukların sahip oldukları eşya dolapları, kahvaltı masasında oturdukları sandalye hep aynı kişinin olmalı ve bu eşyaların değişimi yapılmamalı.
Bu yaklaşıma özgü noktalar:
Bu yaklaşıma göre çocuklar eğlenmekten çok öğrenmek için okula gelir. Bu nedenle hem öğretmenlerin eğitimi hem de müfredatın içeriği çocuğa en iyi öğrenme ortamını sunmak için oluşturulmuştur. Çocukların kendi hatalarından birçok şey öğrenebildiğini savunan bu yaklaşım, eğitim esnasında kullandıkları materyallerle çocuğa kendi hatasını kendisinin düzeltebilmesi için de fırsatlar yaratır. Çünkü sınıf içindeki çoğu materyal çocuğun hatasını kendisinin düzeltebileceği şekilde dizayn edilmiştir. Örneğin, bulmacalar bu yaklaşımda sıkça kullanılan materyallerden biridir, çocuk bulmacayı yaparken bir parçayı yanlış bir yere koyduğunda bunu kendisi anlayabilir ve parçanın doğru yerini bulmak için yeni denemeler yapar. Böylece hatasını far edip düzetlme yoluna gider, eğitim sürecini kendi kendine tamamlamış olur.
Bir okulda gerçekten “MONTESSORİ EĞİTİM YAKLAŞIMI” kullanıldığını nasıl anlarsınız?
Bu programı uygulayan okullarda öğretmenlerin bu programı uygulama yeterliliklerinin olması gerekmektedir. Bunun için de “the Association Montessori Internationale (AMI) ve “ the American Montessori Society (AMS)” gibi kurumlardan sertifikalı olmaları gerekmektedir. (Tüm öğretmenlerin sertifikalı olması gerekmez, ancak okulda en az iki öğretmen bu sertifikaya sahip olmalıdır.) Veli olarak bu yaklaşımı uygulayan bir okula gittiğinizde öğretmenlerin sahip oldukları bu sertifikaları görmek sizin en doğal hakkınızdır, unutmayın!!!
alıntı