Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, "Eğitim ailesi olarak bize teslim edilen evlatlarımızı hayata hazır, çağın gerektirdiği bilgi, beceri ve değerlerle donatıyoruz. Kaliteli bir eğitim ve fırsat eşitliğini sağlamak bizim daimi ve değişmez hedefimizdir." dedi.
OKUL ÖNCESİ EĞİTİMİ ZORUNLU HALE GETİRECEĞİZ
"Biz, bize teslim edilen evlatlarımızı sadece bugüne değil gelecek asra yönelik yetiştirmek istiyoruz. Çok mesafe aldık ancak daha yapılması gerekenleri de biliyoruz. İnşallah öğretmen ailemizle, eğitim ailemizle birlikte yarınımızı çok daha iyi yapacağız. Sayın Başbakanım, siz geçen yıl bu göreve başlar başlamaz bize talimat verdiniz. Eğitimin kalitesini artırmak öncelikli görevimizdir, bunun için ikili eğitimi kaldıracağız, okul öncesi eğitimi aşamalı olarak zorunlu hale getireceğiz, bir de dil eğitimini de mutlaka ağırlıklı hale getirelim ki bizim okullarımızı bitirenlerin bir daha dil problemi olmasın. Önümüzdeki dönemde gerçekleştireceğimiz hedefler bunlar olacaktır. İnanıyoruz ki ülkemizin mazisinden çok daha parlak bir gelecek Türkiye'yi beklemektedir. Allah birliğimizi, dirliğimizi daim eylesin."
Yılmaz, Başbakan Binali Yıldırım ve eşi Semiha Yıldırım'ın, Çankaya Köşkü'nde 81 ilden gelen öğretmenler onuruna verdiği iftarda yaptığı konuşmada, rahmet, bereket ve mağfiret ayı ramazanın hayırlara vesile olmasını diledi.
Ramazanın, muhabbet ayı olduğunu, bereketi kendinden geldiğini söyleyen Yılmaz, "Başı rahmet, ortası mağfiret, sonu cehennemden kurtuluş olan ramazan ayında gönüller inşa edersek ramazan amacına ulaşır, her mevsim bahara döner. Bu iklim ülkemizin birlik ve beraberliğini güçlendirecektir, kardeşliğimizi daim kılacaktır. Amacımız, ramazanda sadece oruç tutmaktan ziyade ramazanın manevi iklimine tutunabilmek olmalıdır. Hikmeti büyük ramazan ayının ülkemize huzur ve barış getirmesini diliyorum." ifadelerini kullandı.
Öğretmenlerin, medeniyet inşa edilen nesli yetiştirdiğini belirten Yılmaz, ülkelerin geleceğinin, iyi eğitim alan, nitelikli insan gücüne bağlı olduğuna dikkati çekti.
Yılmaz, Türkiye'yi zengin, güçlü ve mutlu insanların yurdu yapmanın, insanları en yüksek insani gelişmişlik seviyesine çıkarmanın ancak eğitimle mümkün olabileceğini vurgulayarak, "Eğitim ailesi olarak bize teslim edilen evlatlarımızı hayata hazır, çağın gerektirdiği bilgi, beceri ve değerlerle donatıyoruz. Kaliteli bir eğitim ve fırsat eşitliğini sağlamak bizim daimi ve değişmez hedefimizdir. Geleceğimizin teminatı olan gençlerimizin fikri, vicdanı, irfanı hür olmasını, öğrenmeyi öğrenmesini, bilim ve teknolojide geleceğe yön vermesini, özgüven içinde yeteneklerine ve eğitimlerine uygun eğitim almasını istiyoruz ve bunun için çalışıyoruz." şeklinde konuştu.
Eğitim sisteminde maddi değerleri vermenin önemine işaret eden Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Gerçekten maddi değerleri veriyoruz ki bugün Türkiye'nin milli geliri 860 milyar dolarsa, bu milli geliri oluşturanlar bizim milli eğitimimizden geçen işçiler, mühendisler, yöneticilerdir. Maddi değerlerin yanında manevi değerleri de veriyoruz. Sokakta bulduğu altını sahibine teslim eden öğrencilerimiz var. Manevi değerler eksik olsa bu yapılmaz."
"EĞİTİMİMİZDEN HİÇBİR KAYGIMIZ YOK"
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişiminde yaşa bakmaksızın ilkokul, ortaokul, lise ve üniversite dahil herkesin vatanına, bayrağına sahip çıktığını dile getiren Yılmaz, "Bizim eğitimimizden hiçbir kaygımız yok, yarınımız çok daha iyi olacaktır." dedi.
"GELECEK NESİLLERİMİZE UNUTTURMAMALIYIZ"
Programda 81 ilden gelen öğretmenler adına konuşma yapan Ankara Osman Yüksel Serdengeçti Anadolu İmam Hatip Ortaokulu Müdürü Gökhan Özdemir, öğretmenliğin, insanlık tarihinin en önemli mesleği olduğunu söyledi.
Öğretmenlerin, üzerlerindeki ağır sorumluluğun bilinciyle hareket ettiklerini, mesleklerini en onurlu şekilde icra etmeye çalıştıklarını ifade eden Özdemir, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra öğretmenlerin yükünün bir kat daha arttığını belirtti.
Özdemir, şöyle konuştu:
"Bizler milletine, devletine, bayrağına sahip çıkan, milli ve manevi değerlerimiz, tarihimiz ve kültürümüzle birlikte çağın getirdiği bilim ve teknoloji ışığını sentezlemiş bir nesil yetiştirmeliyiz. 15 Temmuz'da yaşananları, şehitlerimizi, şu anda burada bulunan yakınları için milletimiz ve devletimizin bekası için öncelikle bizler unutmamalıyız, sonra da öğrencilerimize ve gelecek nesillerimize unutturmamalıyız. İçinde bulunduğumuz ramazan ayı bu değerleri daha güçlü bir şekilde hissetmemizi sağlayan, bizleri Allah'a yaklaştıran, sabrı öğreten, birlik ve beraberliğimizi güçlendiren bir aydır. Rahmetin ve merhametin bizleri kuşattığı bu ayda en büyük temennimiz, tüm dünyada kalıcı barışın sağlanması, zalimin zulmünün sona ermesidir."
NOTLAR
Türkiye'nin 81 ilinden gelen yaklaşık 300 öğretmenle bir araya gelen Başbakan Yıldırım, iftar öncesi masaları tek tek gezerek öğretmenlerle tokalaştı, kısa süre sohbet etti.
Yıldırım'ın ilkokul öğretmeni Galip Kumbar, fizik öğretmeni Mehmet Özdil ile kimya öğretmeni Yılmaz Er de davetliler arasında yer aldı.
Tasavvuf korosunun müzik dinletisi sunduğu iftar programında, Kocatepe Camisi İmam-Hatibi İsmail Coşar, Kuran-ı Kerim okudu. İftara, Başbakan Yıldırım'ın eşi Semiha Yıldırım, Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Başkanı Beşir Atalay ve engelli öğretmenler ile şehit ve gazi yakını öğretmenler katıldı.