Okul öncesi öğretmenlerin kesintisiz çalıştırılmasına yönelik düzenlemenin iptali için dava açıldı
DANIŞTAY BAŞKANLIĞI'NA
Gönderilmek Üzere
DİKİLİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NE
"YÜRÜTMEYİ DURDURMA TALEPLİDİR."
DAVACI :
VEKİLİ ____________ : Avukat Soner AKGÜL
Ş. Sami Akbulut Cad. No:28 K.l Dikili-İzmir
DAVALI : Milli Eğitim Bakanlığı
Bakanlıklar/Ankara
DAVALI : 1- 5.000 TL Tazminat Talepli Tam Yargı Davası,
2) Milli Eğitim Bakanlığı Okul Öncesi ve İlköğretim Kurumları Yönetmeliğinin "Etkinlik, ders, etüt ve dinlenme süreleri" başlıklı 6.maddenin 1. Fıkrasının (a) bendinin İptali İstemidir.
Ö. TARİHİ : 30 Eylül 2014
HARCA ESAS DEĞER : 5.000 TL
AÇIKLAMALAR _____ : Müvekkilim Milli Eğitim Bakanlığına bağlı olarak 2001 yılından bugüne kadar öğretmenlik yapmaktadır. Yaklaşık 14 yıllık hizmet süresi için müvekkilime günlük 6 etkinlik saati içinde, dinlenme ve ihtiyaç izni kullandırılmamaktadır. Bu aralıksız çalışmaya ek olarak okul öncesi öğretmen ve öğrencileri İlköğretim öğretmen ve öğrencileri gibi eğitim yapmaktadırlar.
Davalı Bakanlığın bugüne kadar yayımladığı bütün yönetmeliklerde diğer branşlar için ders ve dinlenme saatleri düzenlenmekteyken; okul öncesi öğretmenleri için bu süre belirsiz bırakılmaktadır. Bu da okul öncesi öğretmenleri ile oyun çağındaki öğrencilerinin YIPRANMALARINA ve MOTİVASYON KAYBI yaşamalarına neden olmaktadır. Bu nedenle 24.07.2014 tarihinde sunduğumuz dilekçe ile "Okul öncesi öğretmenlerinin mesai saatlerinin ilkokul öğretmenleri gibi düzenlenmesini, bu olmadığı takdirde dinlenme saatlerinin ders saatlerinden mahsubu ile ders bitiş saatlerinin erkene alınmasını ve müvekkilin bugüne kadar doğmuş fazla mesai saatlerinin ödenmesini" talep ettik. (EK-1 dilekçe örneği) Ancak davalı Bakanlık 30.09.2014 tebellüğ tarihli cevabi yazısında "Milli Eğitim Bakanlığı Okul Öncesi ve İlköğretim Kurumlan Yönetmeliğinin 6.1/a maddesi uyarınca 50'şer dakikalık 6 saatlik kesintisiz eğilim yapılması gerektiğini, bunun okul öncesi öğrencilerinin küçük olması ve ortam güvenliklerinin sağlanması açısından zorunlu olduğunu belirterek" talebimizi reddetmiştir. Ancak Sayın Bakanlığın bu cevabi yazısının yerinde olmadığı kanaatindeyiz. Şöyle ki,
1. Milli Eğitim Bakanlığı 'Müvekkilin 14 Yıllık Çalışma Hayatı Boyunca' Çıkardığı Bütün Yönetmeliklerde Müvekkilin Bu Haklarını Engellemiştir.
Gerek 29072 Sayı ve 26.07.2014 tarihli yönetmelik gerekse daha önceki yönetmelikler müvekkilin bu hakkını kullanmasını engellemiştir. Müvekkil HİÇ DİNLENMEDEN sürekli çalışmıştır. Bu yıpratıcı uygulama nedeniyle müvekkil bugüne kadar çeşitli hastalıklara yakalanmıştır.
2. Okul Öncesi Öğretmenlerine ek ücret ödemeden 6 saat kesintisiz çalıştırmak İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinin 23.2 maddesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 4.2 maddesi, 1982 Anayasasının 10.5 ve 18.1 maddeleri, 4857 İş Kanunun 5. Maddesi ile 657 Sayılı Kanunun 18 ve 178. Maddelerine aykırıdır.
Her insanın günlük ihtiyaçlarını karşılayabilmek için gün içinde serbest zamana İHTİYACI olduğu yaşamsal bir gerçekliktir. Ancak, davaya konu yönetmelik maddesinde bahsi geçen hüküm gereği, okul öncesi eğitim kuramlarında çalışan öğretmenler, hiç ara vermeksizin saatlerce çalışmak zorunda kalmaktadırlar. Söz konusu bu öğretmenlerin ders saati kavramı yoktur. Yarım gün eğitimdeki 6 ders saati düşünülecek olursa 50*6=300 dk ders devam etmektedir. Yani bu öğretmenler 300 dakika (5 saat aralıksız) çalışmaktadırlar. Okul öncesi eğitim kuramlarında çalışan öğretmenlerimiz, eğitim etkinliklerinin aralıksız olması ve teneffüs kullanamamalarından dolayı mağduriyet yaşamaktadır. Temel ihtiyaçlarını dahi karşılamakta sıkıntılar yaşamaktadırlar. Bu durum aynı zamanda iş veriminin düşmesine ve okul öncesi eğitim alan çocukların eğitim kalitesinin olumsuz yönde etkilenmesine sebebiyet vermektedir. Okul öncesi eğitimin ayrı bir özen ve ihtisas gerektiren eğitim süreci olduğu göz önüne alındığında, söz konusu düzenlemenin sakıncaları daha açık ortaya çıkacaktır.
Ayrıca, okul öncesi eğitim kurUmlarında görev yapan öğretmenler eğitimi aralıksız olarak gerçekleştirmelerine rağmen bu durumdan kaynaklı ek ders ücret farkını dahi ALAMAMAKTADIR.
İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinin 23.2 maddesinde "Herkesin, herhangi bir ayrım gözetmeksizin, eşit iş için eşit ücrete hakkı olduğu" belirtilmektedir. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 4.2 Maddesinde "kimsenin zorunlu çalıştırmaya tabi tutulamayacağı" belirtilmektedir.
1982 Anayasasının 10.5 maddesinde "Devlet organları ve idare makamlarının bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorunda olduğu" Yine Anayasamızın 18.1 maddesinde "Hiç kimse zorla çalıştırılamayacağı, angaryanın yasak olduğu" belirtilmektedir. 657 Sayılı Devlet Memurları Hakkında Kanunun 18. Maddesinde "Devlet memurunun güvenlik hakkı olarak aylık ve başka haklarının elinden alınamayacağı" belirtilmiştir. 4857 Sayılı İş Kanunun 5. Maddesinde "İşverenin çalışanlarına eşit davranmakla yükümlü olduğu " belirtilmektedir.
BU HÜKÜMLER IŞIĞINDA ANILAN YÖNETMELİĞİN 6.1/a MADDESİNİ DEĞERLENDİRDİĞİMİZDE ÇALIŞANLARA EŞİT DAVRANMA, FAZLA İŞE FAZLA ÜCRET, EŞİT İŞE EŞİT ÜCRET ALMA, ÇALIŞMA VE ÜCRET GÜVENLİĞİ, ZORLA ÇALIŞTIRMA İLKELERİNE AYKIRI DAVRANILDIĞINI GÖRMEKTEYİZ.
Bu nedenle hem okul öncesi öğretmenlerinin mağduriyetlerini gidermek, hem eğitim hayatının henüz başında olan öğrencilerin yaş grubu ve dikkat süresine aykırı düzenlemeyi sonlandırmak ve dolayısıyla eğitimde verimin düşmesini engellemek adına, İLGİLİ MADDENİN İPTALİ İLE 657 SAYILI KANUN 178. MADDESİ UYARINCA MÜVEKKİLİN BUGÜNE KADAR HAK ETTİĞİ FAZLA MESAİ ÜCRETLERİNİN MÜVEKKİLE ÖDENMESİ gerekmektedir.
3. Okulda Güvenlik Gerekçesi ile Nöbet Tutan Öğretmene Fazla Mesai Ücreti Ödenirken Güvenlik Nedeniyle Her Gün Kesintisiz Çalışan Öğretmene Fazla Mesai Ücreti Ödenmemesi Eşitsizlik Yaratan Bir Durumdur.
Davalı Bakanlık okulda nöbet tutan öğretmenlere fazla mesai ücreti olarak ek ders adı altında "sadece nöbet tutan öğretmene" ek ders ücretine ilaveten ödeme yapmaktadır. Sayın Bakanlığın nöbet tutan öğretmene bu ücreti ödeyip, her gün bu şekilde çalışan öğretmenine bu ücreti ödemekten kaçınması ise eşitsizlik yaratan bir başka durumdur.
4. Küçük Yaştaki Okul Öncesi Öğrencisine kesintisiz 6 etkinlik saati ile eğitim verilmesi eğitim terminolojisine ve çocuk psikolojisine aykırı bir durumdur. Aynı Zamanda Milli Eğitim Temel Kanunu'nun 20. Maddesini İşlevsiz hale getirecektir.
Anılan Kanunun 20. Maddesinde "Okul öncesi eğitiminin amaç ve görevleri, milli eğitimin genel amaçlarına ve temel ilkelerine uygun olarak
"1. Çocukların beden, zihin ve duygu gelişmesini ve iyi alışkanlıklar kazanmasını sağlamak;
2. Onları ilköğretime hazırlamak" olduğu belirtilmiştir. Okul öncesi öğrencisi oyun ve dinlenmeye ihtiyaç duyan bir bireydir. Bu bireyine ilkokula hazırlanabilmesi için oyun ve
dinlenme fırsatı gibi ihtiyaçlarının karşılanması gerekir. İlkokul öğrencisinin ise ders saati 40 dakika iken; ilkokula hazırlanan bir bireyin 50 dakika kesintisiz ders görmesi ve bu bireye dinlenme hakkı tanınmaması; çocuğun DİKKAT KAYBI YAŞAMASINA, OKULDAN SOĞUMASINA neden olacaktır. Bu durum da Anılan kanunun 20. Maddesindeki okula hazırlama amacına aykırılık teşkil edecektir.
5. Bakanlığın Verdiği Cevap Kendi İçinde Çelişkilidir. Bu Cevapta Ders Saatlerinin İlkokul Öğretmen ve Öğrencileri gibi Düzenlenmesinin "Hem Çocukların Küçük Olması Hem de Güvenliklerinin Sağlanması Nedeniyle" İmkansız Olduğu Belirtilmektedir.
Ders saatlerinin yaş küçüklüğü ve güvenlik nedeniyle ilkokul gibi düzenlenemeyeceğinin belirtilmesi, ardından kesintisiz 6 etkinlik saatinin dayatılması ve 3-6 yaş aralığındaki bir çocuğun okulda bulunmaya zorlanması çok çelişkili bir durumdur. Yine ilkokul öğrencisinin 6.2 maddesinde 40 dakika ders 10 dakika teneffüs yapacağı belli iken; teneffüs verilmeden 50 dakika ders görmeye zorlamak bir başka çelişkidir. Bunun güvenlik nedeniyle olduğu belirtilmekte ise, BUNUN ÇÖZÜMÜ DERS SAATİNİ ERKENE ALMAKTIR. Erken çıkan öğrenci ders arası vermediği için okuldan bıkmış bir şekilde çıkmayacaktır. Ders arası verilmediği için de öğrenci ve öğretmen güvenlik sorunu yaşamayacaktır.
6. Anılan Yönetmeliğin 6.l/a bendi ile 6.2/a Bentleri Arasında Çelişki Vardır.
Sayın Bakanlığın cevabi yazısında "Anılan yönetmeliğin 6.1/a maddesi uyarınca bu talebimizin yerine getirilmediği" belirtilmektedir. Anılan yönetmeliğin 6.1/a bendine bakıldığında, okul öncesi öğrencisinin 50'şer dakikalık kesintisiz 6 etkinlik saati eğitim göreceği belirtilmiş ve teneffüs hakkı tanınmamış iken; ilkokul öğrencisinin 40'ar dakika ders göreceği ve 10'ar dakika ara vereceğinin belirtilmesi çok çelişkili bir durumdur.
7. Yönetmeliğin 6.1/a Bendinde Öğrenci ve Öğretmenin Dinlenme Sürelerinin de Belirtilmesi Gerekmektedir.
Yönetmelikler Kanunlara uygun olarak, kanunların düzenlemediği idari boşlukları dodurmak üzere hazırlanırlar. Bu anlamda Yönetmeliğin 6.1/a bendinde "kanunda düzenlenmeyen" bu öğretmen ve öğrencilerin dinlenme sürelerinin de BELİRLENMESİ gerekmektedir.
HUKUKİ KAYNAKLAR : İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi 23.2 maddesi, AİHS. 4. Maddesi, 1982 Anayasyasfnm 10.5 ve 18.1. Maddeleri, 657 Sayılı Kanunun 18 ve 178.
Maddeleri, İYUK, Milli Eğitim Kanunu 20. Maddesi, MEB 20972 Sayılı Yönetmelik ve bundan önceki yönetmelikler ve diğer mevzuat.
DELİLLER : 24.07.2014 tarihli müracaat dilekçemiz, MEB'in
30.09.2014 tebellüğ - 24.09.2014 düzenleme tarihli cevabi yazısı, Danıştay 2. Dairesinin 2014/6957 E. Sayılı Dosyası, MEB personel kayıtları, bilirkişi incelemesi vesair delil.
SONUÇ VE TALEP : Yukarıda arz ve izah edilen ve Yüce Mahkemenizce re'sen gözetilecek hususlar dikkate alınarak,
1- Müvekkilin 11.09.2001'den bugüne kadar doğmuş fazla mesai ücretlerinin TAZMİNİNE ve müvekkile İADESİNE,
2- Bunun için İdari Yargılama Usulü Kanunun 16/4 maddesi uyarınca şimdilik 5.000 TL olarak talep ettiğimiz tazminat hakkımız için bilirkişi tarafından HESAPLAMA YAPTIRILMASINA ve bu hesaptan sonra ortaya çıkacak tutar üzerinden talebimizi ARTIRMAMIZA,
3- 26.07.214 tarih ve 29072 sayılı yönetmeliğin 6.l/a maddesinin İPTALİNE ve dava süresince YÜRÜTMESİNİN DURDURULMASINA,
4- Danıştay 2. Dairesinin 2014/6957 E. sayılı dosyası ile huzurdaki davamız arasında bağlantı bulunması nedeniyle İYUK'un 38 ve 39. Maddeleri uyarınca dosyanın BAĞLANTILI DOSYA OLARAK incelemeye alınmasına,
5- Yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı Bakanlık üzerinde BIRAKILMASINA karar verilmesini saygılarımızla talep ederiz.
Davacı Vekili
Avukat Soner AKGÜL
(Haber gazete kamu' dan alınmıştır.)