Okul öncesi eğitimin kalitesini artırmak adına öğretmenlerimizin daha verimli, istekli, bilinçli ve bol çeşitli etkinlikler hazırlamaları gerekmektedir. Alanında uzmanlaşan öğretmenlerimiz her geçen gün kendileri geliştirmek yenilikler katmak için büyük bir azimle çalışmaktadırlar.
Mecburi olarak okulöncesi öğretmeni olmuş gibi davranan tüm gün boyunca çok fazla birşey yapmayan bir dönem geçmesine rağmen öğrencilerinde herhangi bir alanda gelişim olmadığı gibi göstermelik olarak hazırlanan günlük planlarında yazan amaç ve kazanımların hiçbirinin gerçekleştirmeyen öğretmenlerimiz de var. çalışanla-çalışmayan öğretmen arasındaki fark gözetilmediği müddetçe öğretmenlerimizde de isteksizlikler artacağını şevklerinin kırılacağını çalışmayanların ise hak etmedikleri bir rahatlıkla davranacaklarını düşünmekteyim.
öğretmenlerimizin yıl içerisinde sınıf denetimleri yapılması gerekmektedir bazı okul idareleri bunu farklı nedenlerden dolayı yapmamış olabilir. Okul öncesi eğitim kurumları yönetmeliği ve okul öncesi eğitim programına göre öğretmenlerin yapması gerekenleri hepimiz çok iyi biliyoruz. bu bilgilerimiz doğrultusunda sizlerinde fikrini alarak daha kapsamlı öğretmen denetleme çizelgesi hazırlamak istiyorum sizlerin özellikle kontrol edilmesini,üzerinde durulmasını istediğiniz kısımları belirtirseniz geçerliliği daha yüksek olan bir tablo hazırlayabiliriz veya elinizde paylaşabileceğiniz buna benzer formlar varsa onları da paylaşabiliriz. hepimiz okulöncesi öğretmeniyiz yaptıklarımızımın gözardı edilmemesi takdir edilmesini beklemk en büyük hakkımız.
bu konunun herhangi bi yanlış anlaşılmaya neden olmamasını öncelikle rica ediyorum . bu konuyu açmamdaki amacım bende okulöncesi öğretmeniyim anaokulunda müdür yardımcısı olarak görev yapıyorum ve işimi çok seviyorum

okullarda en gözde öğretmen ya idare ile arası iyi olan bir öğretmendir yada reklamını iyi yapan ,kendini göstermesini bilen ,kendinden (ne yaptığından sürekli bahseden) ler iyi öğretmen oluyor.... buna çok kişinin itiraz edeceğini biliyorum ve düşünüyorum
ama maaalesef tecrübelerimle söylüyorum.
1- idare ile aran iyi olacak
2-kendi reklamını iyi yapacaksın

nice cevher öğretmen arkadaşlarım oldu eğer bu özelliklerin yoksa, işte öylesine bir öğretmensin

hiç bir yazılı evrak İŞİ yok zannedilen yazılı VE test kaygısı olmayan öğretmenler sanılsakta bir sürü işimiz var bence en önemli evrakımız VİCDANIMIZ VİCDANIMIZIN SESİ EN ÖNEMLİ EVRAK OLSUN BAŞIMIZA BAŞKA İŞ ÇIKARMAYALIM
1-ÇEVRE İNCELEMESİ
2-GELİŞİM KONTROL LİSTESİ
3-KAZANIM DEĞERLENDİRME FORMU
4-GELİŞİM RAPORU
5-ÖGRETMEN ÖZ DEĞERLENDİRME FORMU
6- AİLE İHTİYAÇ BELİRLEME FORMU
7- EBEVEYN KATILIM FORMU
8-OYUN GÖZLEM FORMU
9- SİSTEMATİK GÖZLEM FORMU
10-ANEKTOD KAYIT FORMU
11-KISA NOTLAR
12-BOY KİLO GRAFİĞİ OLMAZSA ,BUNLARI TUTMAZSAK TEMBEL ÖĞRETMEN Mİ OLURUZ

kesinlikle size hatırlıyorum sayın hocam asla iyi öğretmen
1- idare ile aran iyi olacak
2-kendi reklamını iyi yapacaksın şeklinde olmamalı
çünkü bende okulöncesi öğretmeniyim öğretmenlik zamanımda sizin kastettiğiniz şekilde bir idareyle diyalogum olmadı şimdi mdr yardımcısıyım ve yine kastettiğiniz şekilde bir öğretmenimle diyaloga geçmedim

ne demek istediğimi çok iyi anlamışsınız vicdan en önemli kısmı ama bu vicdani değerler sonucunda ortaya çıkan ürünleri sergilersek öğretmenlirimiz daha mutlu olarak görev yaparlar bunun için önerilerinizi bekliyorum

bence direk denetleme işine girişmekten önce, özdenetim kazanma becerisi için çeşitli seminerler verilmeli. çünkü bizler ilkokuldan beri kendi kendimizi denetleme fırsatı hiç bulamadık. hep öğretmen korkusu, not korkusu, disiplin kurulu korkusu, sınıfta kalma korkusu, otorite korkusu.... denetleme işi çok yanlış anlaşıldı çünkü. bu yanlış anlaşılma içinde kimse yaptığı işin doğru-yanlış olup olmadığını yeterli olup olmadığını kendi kendine sınayabilme becerisini kazanamadı... biliyorum, bahsettiğim bu konu kişinin kendini yetiştirmesi, geliştirmesi ile mümkün bir konu ama ben yine herkesin yaptığı işi önce kendi vicdanı ile ölçeceği güzel bir dünya hayal etmekten kendimi alamıyorum...

kendi adıma konuşacak olursam, ben ne yaptığımı biliyorsam, yaptığım işi seviyorsam, içime sinerek yapıyorsam, gece başımı yastığa vicdanım rahat koyuyor, kazandığım paranın hakkını verdim diyebiliyorsam değil müdür, müdür yardımcısı, müfettiş feriştahı gelse umrumda olmaz... çünkü hayatta en zor şeylerden biri de insanın kendini yine başka bir insana beğendirebilmesidir. ben biliyorum, gelecek kişi, denetleyecek kişi ne olursa olsun mırın kırın edecek. insan yapısı böyledir çünkü. eksiği gediği görür de "aa bak bu da böyle güzel olmuş" demez.. bu sebeple, bu denetleme işi belki ülkemiz şartları içerisinde hocamın da bahsettiği gerekçeler sebebiyle gerekli bi şey ama özdenetim becerisine sahip öğretmenler içinse eğer denetimler tuhaf kişilikli insanlar tarafından yapılacaksa şevk kırıcı olabilir. ben böyle düşünüyorum..

ÖYLE GÜZEL YAZMIŞSINIZ Kİ BÜTÜN BUNLARA KATILMAMAK MÜMKÜN DEĞİL.

BUGÜN ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNDEN BİRİ TEZİ İÇİN FORM DOLDURMAMI İSTEDİ. DOLDURURKEN SORULARA BAKTIĞIMDA KENDİ ÖZ ELEŞTİRİMİ DE YAPTIM. GÜLÜMSEDİM. KAÇIMIZ BU TÜR FORMLARI GERÇEK DUYGULARINI YANSITARAK DOLDURUYOR ACABA?

İSTER FORM DOLDURALIM, İSTERSEK SEMİNERLERE, KURSLARA KATILALIM, İDARE TARAFINDAN DENETİM YAPILSIN, İNSAN KARAKTERİ DEĞİŞMEYECEĞİNDEN İSTENİLEN PERFORMANSIN YAKALANABİLECEĞİNİ DÜŞÜNMÜYORUM.

VİCDANİ SORUMLULUK

MESLEĞİ ÇOK SEVME

İŞİNİN İYİSİNİ DEĞİL, EN İYİSİNİ YAPMA ŞEVKİ.

EGOİSTLİKTEN ÇOK ÇOK UZAK, PAYLAŞIMCI KİŞİLİK.

öğretmenlerimize teşekkür ederim bütün öğretmenlerimizin yorumlarını fikirlerini tecrübelerini merakla bekliyorum

konu uygun bölüme tasınmıstır,bilginize..

bende bi anaokulunda müdür vekilliği yapıyorum öğretmenlerimin işine çok fazla karışmamayı tercih ediyorum.istediğim öğretmenin sınıfı sahiplenmesi, çocukları dert edinmesi.bu şekilde olduğu sürece öğretmenin gözü saatinde 'şu çıkma saatide gelmedi' yerine 'bugün zaman ne kadar hızlı geçti' düşüncesinde olacağı kanatindeyim.sevmek ve dert edinmek en önemli iki nokta, denetim formlarının buna faydası olacağını sanmıyorum...

kesinlikle katılıyorum kırkpare.veliye oynayacaksın,çocukların yapacağı faaliyetleri sen yapıp eve yollayacaksın çocuklar yaptı diyeceksin,yaptıklarını müdürün gözüne sokacaksın ozaman en iyi öğretmen sensin.diğer taraftan istediğin kadar kendini parçala çocuklara bişey vericem diye,kendileri yapsın diye sonuç kendin mutlusun tohumlarını ilköğretimde alırsın.diğerinide duyarsın ilköğretime gittiğinde bu çocuğa bişey öğretmemişlermi nasıl bi öğretmen diye işte ozaman kazanan sen olursun,öbürüde kendini avutur durur.bunun örneğini kocaelinde yeni ilçe olmuş bir yerin anaokulunda bizzat yaşadım.