Hikayeyi ben yazdım arkadaşlar. Umarım beğenirsiniz...
Murat, arkadaşlarıyla oyun oynamayı, pasta yemeyi ve parka gitmeyi çok seven bir çocuktu. Her gün, arkadaşlarıyla birlikte oyunlar oynar ve arkadaşlarıyla parka giderdi. Beraber kaydıraktan kayarlar ve salıncağa binerlerdi. Fakat parkta bir tane salıncak vardı. Hepsi birden salıncağa binmeye çalışmazdı. Çünkü öyle yaparlarsa kavga çıkabilirdi. Bunun yerine salıncağa sırayla binerlerdi. Murat, Ahmet, Mustafa ve Selim salıncakta sırayla sallanırlardı. Bu dört arkadaş birbirlerini çok severlerdi. Oyuncaklarını birbirleriyle paylaşmaktan çekinmezlerdi. Bazen de birbirlerinin evlerine giderlerdi. Annelerinin yaptığı kekleri, pastaları afiyetle yerlerdi.
Yaz mevsimi bitip Eylül ayı geldiğinde okullar açılacaktı. Çocuklar, anneleriyle birlikte okula kayıt olmaya gittiler. Bütün çocuklar, okula başlayacakları için çok mutluydular. Fakat Murat, okula kayıt olmak istemiyordu. Okulu sevmiyordu çünkü. Annesi ona ne söylerse söylesin bi türlü kabul etmiyordu. En sonunda Murat’ın istediği oldu. Murat’ı okula kayıt ettirmediler. Okullar açıldığında çocuklar neşe içinde okullarına gittiler, öğretmenleriyle tanıştılar. Güzel güzel oyunlar oynadılar. Okulda bir tek Murat yoktu. Murat, okulların açıldığı ilk gün parka gitti. Fakat parkta ondan başka hiç kimse yoktu. Çünkü bütün çocuklar okuldaydı. Murat tek başına oynamaya başladı. Tek başına kaydıraktan kaydı ve yine tek başına salıncağa bindi. Fakat hiç zevk almıyordu. Şimdi arkadaşları da orada olsaydı beraber ne güzel vakit geçirirlerdi. Tek başına oynamaktan sıkıldığı için eve erken gitti. Evde annesi karşıladı Murat’ı ve sordu: “Ne oldu Murat? Neden üzgünsün?” Murat cevap verdi: “Parkta kimse yok anne. Çok sıkıldım. Tek başıma oynamak hiç eğlenceli değildi.” Annesi: “Parkta tek başına oynamak zorunda kaldın. Çünkü bütün arkadaşların okula gitti.” Murat: “Evet anne, onlar okula gittiler. Benimle oynayan kimse kalmadı.” Dedi ve merakla sordu: “Peki anne, onlar eve gelmeyecek mi? Hep okulda mı kalacaklar?” Annesi güldü: “Hiç öyle şey olur mu yavrum, birazdan okuldan döner arkadaşların.” Dedi.
Murat, pencereden dışarıyı izlemeye başladı. Bir süre sonra Ahmet, Mustafa ve Selim’i okuldan eve gelirken gördü. Hemen dışarı çıktı. Onların yanına gitti ve “Siz okulda olduğunuz için parka tek başıma gittim. Çok sıkıldım.” Dedi. Ahmet “Keşke sen de bizimle okula gelseydin. Öğretmenimiz bize yeni oyunlar öğretti, resimler yaptık, yeni arkadaşlarımızla tanıştık. Çok eğlenceliydi.” Dedi. Murat şaşırmıştı: “Siz okulda oyun mu oynadınız? Öğretmen size kızmadı mı?” dedi. Bu defa Selim konuşmaya başladı: “Hayır, neden kızsın ki öğretmen bize? Kendisi istedi oyun oynamamızı. Hem çok güzel oyunlar öğretti.” Murat biraz daha şaşırmaya başladı. Bu defa da Mustafa konuşmaya başladı: “Sen niçin okuldan korkuyorsun ki?” Murat utanarak cevap verdi: “Ben okula gidersek oyun oynayamayacağımızı sanmıştım.” Ahmet güldü: “Olur mu öyle şey. Bizim oynadığımız oyunların daha güzelleri okulda var.” Dedi.
Murat, okula gitmediği için pişman olmuştu. Eve döndüğünde annesinin yanına gitti ve “Anne, ben okula gitmek istiyorum.” Dedi. Annesi, Murat’ın okula gitmek istemesine çok sevinmişti. O gün Murat, erkenden uyudu, çünkü bir an önce sabah olmasını istiyordu. Sabah ise erkenden kalktı ve annesiyle birlikte okula gitti. Annesi Murat’ı okula kayıt ettirdi. O günden sonra, Ahmet, Mustafa, Selim ve Murat okula beraber gittiler.