internette rastladığım güzel ve düşündürücü bir yazı. aynen aktarıyorum. okumaya değer.. isimler uydurma..
alıntıdır..
Hulya 2030 yılından bildiriyor...
Uzmanlar özellikle 2000 yılı ve sonrasında doğan çocukların akın akın neden terapiye geldiklerini araştırıyor. Biz Hulya-tung haber servisi olarak bu konunun izini sürdük. Klinikteki hastaların çok gizli raporlarına ulaştık. .
Bartucan Zöbek (2008 doğumlu)
Aşırı steril yaşam sendromu
Çocukluğunu çok net hatırlıyor. Anne ve baba çok ilgili insanlar. Ozellikle anne tam bir aktivite kurdu. Hastamız annesinin her akşam bir aktivite bulduğunu şu sözlerle rapor etmiş. "Bir ortumuz vardı. Annem her gun onu havalandırarak "hadi bakalım başlıyoruz aktiviteyeee" diye seslenip beni çağırırdı."
Anne okuya okuya pedagog olmuş ama çocuğunu okumada başarısız. Hatta okuduklarını abartmış.
Hasta şöyle anlatıyor:
"Babam evde sesini kazara yukseltecek olsa annem hemen müdahale eder, "ama Öküzcan, çocugumuzun yanında boyle konuşamayız" der, babamı sustururdu.Evde TV hiç açılmazdı. Kazara babam haber izlerken benim de gözüm dalarsa annem, psikolojim şiddet sahneleri yuzunden bozulmasın, diye hemen televizyonu kapattırırdı. Bu yuzden pek bir steril yaşadım. Ömrümde ilk kez bağıran insanları staj yaparken gördüm ve ödüm koptu."
Tedavi önerisi: Pazarda satıcılık yaptırılacak.
Çiçekgül Bödek (2011 doğumlu)
Aşırı tütü sendromu
Koşmayı beceremiyor.Saçsız doğmuş. Etraftan sürekli "erkek mi bu?" sorusuna maruz kalan anne, sürekli "kız gibi" giydirmek için elinden geleni yapmış. Hastanın cümleleriyle;
"Annem sürekli kafama toka takmış, kocaman güllü şapkalar ve tülden tütüler giydirmiş. Ne zaman koşmak istesem tütülere takıldıgımı, popoma sürekli sert tüllerin battığını hatırlıyorum. Ben de parkta arkadaşlarım gibi kaymak, atlamak isterdim ama yapamazdım. Koşsam kaysam da üstüm kirlenince hemen eve donerdik zaten"
Tedavi önerisi: Yanına ıslak mendil ve sabun verilmeden dağcılık yaptırılacak.
Antin Kuntinoğlu (2009 doğumlu)
"Aferin"sizlik sendromu
Ömrü kendini ebeveynlerine beğendirmeye çalışmakla geçmiş. Annesi zamanında internet annesi imiş ve bir yerlerde "çocuğunuza aferin demeyin" diye okumuş. Cümlenin gerisini okumadığından (ya da anlamadığından) o gun bu gun çocuğu "aferin"siz yetiştirmiş. A.K. ömrünü annesine beğendirmeye çalışmakla geçirmiş.
Tedavi önerisi: Çocuk değil, anne terapiye çağrılıcak. Her okuduğunu uygulamasının önüne geçilecek, gerekirse ozet çıkarması istenecek.
Gudikcan Ebelekoğlu (2010 doğumlu)
Aşırı suçluluk sendromu
Bu gencimiz her sehpaya çarptığında annesi tarafından suçlanmış. Annemiz yine çokbilmiş ve okumuş bir internet annesi. Çocuk sehpaya çaprparsa aman sehpaya "al sana al sana diye vurmayın" diye okumuş (okumaz olaymış). Sadece sehpaya vurmayınca çocuktaki muhtelif sorunların onune geçeceğini sanınca diğer konulara hiç çalışmamış. Otur sıfır.
Tedavi onerisi: Yine terapilik bir anne. Bu 2000li yıllarda ne çok okuduğunu anlamayan anne çıktı arkadaş! Hep bu ezberci sistemin kabahati bunlar.
Hulya-tung olarak, donemin ünlü pedagogları Pınar Terter ve Kansu Tozkoy ile de görüştük.
İki uzman da şunları soyledi:
"Valla biz elimizden geleni yaptık. Seminerse seminer, eğitimse eğitim. Anneler neyi nasıl anlamış da kotu yola düşmüş bilemeyeceğiz. Keşke anlamadıkları yerleri sorsalarmış"